Türkiye’nin vinç sektöründeki öncü firmalarından BVS Bülbüloğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu Önder Bülbüloğlu’nun girişimiyle 1985 yılında Ostim’de 200 metrekarelik bir atölyede kuruldu. 40. yılını kutlayan firma, bugün 6 kıtada 93 ülkeye ulaşan global bir markaya dönüşmüş durumda.Bu başarı hikâyesinin temelinde, güçlü Ar-Ge yatırımları, yüksek ihracat performansı ve yenilikçi bir vizyon yer alıyor. SteelTürk Dergisi olarak, BVS Bülbüloğlu’nun Ankara’daki merkezinde Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Beril Bülbüloğlu ile bir araya gelerek şirketin gelişim sürecini, ihracat stratejilerini ve küresel hedeflerini konuştuk.

“200 metrekarelik atölyeden 93 ülkeye ulaşan global marka”

Beril Hanım, BVS Bülbüloğlu’nun kuruluş hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?

Memnuniyetle. BVS Vinç’in hikâyesi 1985 yılında, Ankara Ostim’de 200 metrekarelik mütevazı bir atölyede başladı. Kurucumuz Sayın Önder Bülbüloğlu’nun öngörüsü ve emeğiyle atılan bu adım, bugün kardeş firmamız BCES ile 100.000 metrekareyi aşan üretim alanına, 3 fabrikaya ve 500’ün üzerinde çalışanı barındıran büyük bir organizasyona dönüştü.

Vinçlerimiz bugün 6 kıtada, 93 ülkede çalışıyor. Bu başarı, yalnızca büyüklüğümüzle değil; kalite, mühendislik ve güvenilirlik konusundaki kararlılığımızla mümkün oldu. Biz her zaman yaptığımız işe inanarak, adım adım ilerlemeyi tercih ettik. Bugün geldiğimiz noktada, hem Türkiye’nin en büyük vinç üreticisi hem de küresel anlamda rekabetçi bir oyuncu olmanın sorumluluğunu taşıyoruz.

 “Ar-Ge, rekabet gücümüzün temelini oluşturuyor”

Ar-Ge yatırımlarınız oldukça dikkat çekici. Bu yoğunluğun arkasında nasıl bir motivasyon var?

Makine sektöründe sürdürülebilir rekabet gücünü, ancak ileri teknolojiyle mümkün kılabileceğimize inanıyoruz. Bu nedenle sadece bugünü değil, yarını da düşünerek yatırım yapıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sertifikalandırılmış Ar-Ge merkezimiz, geçtiğimiz yıl yeni binasıyla iki kat büyüdü.

50’nin üzerinde mühendis ve tasarımcıdan oluşan ekibimizle sürekli inovasyon odaklı projeler geliştiriyoruz. Yüksek lisans ve doktora düzeyinde akademik yetkinliği olan çalışma arkadaşlarımızla patentli ve tescilli ürünler ortaya koyuyoruz. Bu yatırımlar, bize uluslararası pazarda güçlü rekabet imkânı sunarken, aynı zamanda markamızın itibarı ve bilinirliği açısından da önemli katkılar sağlıyor.

“İlk ihracatımız Mısır’a, bugün 6 kıtadayız”

İhracat yolculuğunuz nasıl başladı? Günümüzde ihracat–iç pazar dengeniz nasıl?

İlk ihracatımızı, kuruluşumuzdan 12 yıl sonra, 1997 yılında Mısır’a gerçekleştirdik. O günden bu yana ihracat bizim için yalnızca bir satış kanalı değil, global vizyonumuzun doğal bir uzantısı oldu. Bugün vinçlerimiz 6 kıtada, 93 farklı ülkede farklı iklim ve sektör koşullarında çalışıyor. Bu da hem ürün kalitemizin hem de mühendislik gücümüzün uluslararası ölçekte kendini kanıtladığını gösteriyor.

Zaman zaman değişen koşullara rağmen ihracatın toplam satışlarımız içindeki güçlü payını koruması, bu alanda ne kadar istikrarlı bir şekilde ilerlediğimizi gösteriyor. Sektörün ihracat şampiyonları arasında yer almak bizim için bir sonuç değil, sürekli gelişim yolculuğumuzun bir yansıması.

“Bizi farklı kılan: Vizyonumuz”

BVS’yi sektörde öne çıkaran temel unsurlar nelerdir?

BVS olarak önceliğimiz her zaman kalite ve güven oldu. Ancak biz kaliteyi yalnızca ürünle sınırlı görmüyoruz; kurumsal süreçlerimizden insan kaynağımıza, hizmet anlayışımıza kadar her alanda kaliteye yatırım yapıyoruz.

Ar-Ge kabiliyetimiz, mühendislik gücümüz, satış sonrası hizmetlerimiz ve en önemlisi de BVS Akademi ile çalışanlarımızın gelişimine verdiğimiz değer, bizi sektörde farklılaştırıyor. Bu akademi aracılığıyla yalnızca kendi ekibimizi değil, aynı zamanda sektöre de nitelikli insan kaynağı kazandırmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir başarının temeli güçlü insan kaynağıdır; biz de bunun ancak sürekli eğitim ve gelişimle mümkün olacağına inanıyoruz.

6-kitada-93-ulkeye-ulasan-turk-vinc-devi-40-yilini-kutluyor-bvs-bulbuloglu-4844.gif (840×470)

 “Vinç çözümlerimiz üç ana grupta”

Ürün portföyünüzden bahseder misiniz?

Ürün gamımızı üç ana başlık altında topluyoruz:

- Standart vinçler: Gezer köprülü, portal ve pergel vinçler ile kaldırma gruplarını içeriyor. 1 tondan 80 tona kadar kapasiteye sahip, çok çeşitli endüstriyel uygulamalara hitap ediyoruz.

- Proses vinçleri: Özellikle demir-çelik, alüminyum ve liman sektörlerinde,  zorlu koşullara ve yüksek otomasyon ihtiyaçlarına uygun şekilde, 500 tona kadar kapasitelerde özel olarak tasarlanıyor.

- Liman çözümleri: RMG, RTG, STS konteyner vinçleri, dock vinçleri, gemi yükleyici ve boşaltıcı sistemler, mobil shiploaderlar, mobil bunker sistemleri, transfer arabaları ve özel çelik yapılar.

Bugün, demir-çelik sektörü, limanlar ve ileri düzey otomasyon gerektiren sanayi tesislerinde yaygın olarak tercih edilen global bir markayız.

 “Avrupa ve ABD’de güçlü büyüme”

2025’in ilk yarısı nasıl geçti? İkinci yarıdan beklentileriniz neler?

Yurtdışı satışlarımız güçlü biçimde devam ediyor. Avrupa’daki varlığımızı güçlendirdik:

- Almanya’daki BVS Crane Technologies GmbH kendi mülküne taşındı. 25’in üzerinde mühendis ve teknisyen görev yapıyor. Ayrıca tam donanımlı servis araçlarımızla yalnızca satış değil; montaj, periyodik bakım, 7/24 servis, elektromekanik modernizasyon ve eğitim hizmetleri de veriyoruz.

- Mannheim (Almanya), Salzburg (Avusturya) ve Sisseln (İsviçre) merkezlerimiz operasyonlarına başarıyla devam ediyor.

- Chicago (ABD) ofisimiz de Kuzey Amerika’daki faaliyetlerimizin önemli bir parçası.

Yurt dışı yapılanmalarımızın daha da olgunlaştığı hem satış hem de satış sonrası hizmet ağlarımızın kuvvetlendiği bir 6 ay geçirdik. Özellikle ekiplerimizin sahadaki etkinliği, müşteri memnuniyetine ve yeni iş birliklerine doğrudan yansıdı.

Türkiye’de ise üretim tarafında verimliliği artıracak yatırımlarımıza odaklandık. Dijitalleşme, süreç optimizasyonu ve kalite geliştirme alanlarında attığımız adımlar, yılın ikinci yarısında bizi daha çevik ve güçlü kılacak.

İkinci yarıda, bu ivmeyi sürdürerek hem mevcut pazarlardaki derinliğimizi artırmak hem de yeni coğrafyalarda kalıcı ilişkiler kurmak istiyoruz. Sürdürülebilir büyümeyi, yalnızca sayılarla değil; hizmet kalitemiz, müşteri bağlılığımız ve ekip içi gelişimimizle birlikte değerlendirmeye devam edeceğiz.

“Turquality ile globalleşme sürecimiz hız kazandı”

Turquality Marka Destek Programı’na kabul edildiniz. Bu sizin için ne ifade ediyor?

Bu program, global marka olma yolculuğumuzda bizim için çok değerli bir eşik. Uluslararası görünürlüğümüzü artırmasının yanı sıra, stratejik yönetim anlayışımızı daha da güçlendirmemize katkı sağlıyor.

Aynı zamanda programa uygun bulunmak, bu süreçte markamıza duyduğu güveni görmek de bizim için ayrı bir motivasyon kaynağı. Turquality gibi prestijli bir programın parçası olmak, hem sorumluluğumuzu artırıyor hem de geleceğe dair hedeflerimize daha emin adımlarla ilerlememizi sağlıyor.

“BVS Akademi ile insan kaynağına yatırım yapıyoruz”

Eğitim ve insan kaynağı geliştirme çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

BVS Akademi çatısı altında; çalışanlarımıza, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza yönelik teknik ve ticari eğitim programları sunuyoruz. Sektörümüzde nitelikli insan kaynağının gelişimine katkıda bulunmak da önceliklerimiz arasında yer alıyor.

 “TEVİD ile sektör gelişimine liderlik ediyoruz”

Sektörel bir değerlendirme yapar mısınız?

Türk vinç sektörü her geçen gün daha sofistike ve küresel odaklı bir yapıya evriliyor. Ancak bu gelişim sadece BVS’nin değil, tüm sektör oyuncularının uluslararası standartlara uygun, güvenlik ve kurumsallığı önceliklendiren bir yaklaşımla hareket etmesiyle mümkün.

Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Önder Bülbüloğlu’nun başkanlığını yürüttüğü TEVİD (Türkiye Elektrikli Vinç İmalatçıları Derneği) de bu vizyonla önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. 2024 yılında düzenlediğimiz Vinç Zirvesi, sektörde uzun süredir hissedilen bir ihtiyacı karşıladı. Ülkemizin değerli sanayi kuruluşlarını, finans çevrelerini ve sektör profesyonellerini aynı platformda buluşturan bu etkinlik; yalnızca bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda sektörel iş birliği açısından da güçlü bir zemin sundu.

İki yılda bir gerçekleştirmeyi planladığımız bu zirvede, vinç teknolojilerindeki dönüşüm, yapay zekâ entegrasyonu ve vinç seçim kriterleri gibi güncel konular ele alınıyor. Sektörün gelişimine katkı sunmak isteyen birçok değerli tedarikçimiz de sponsorluklarıyla bu organizasyona destek verdi. Bu gibi buluşmalarla hem sektöre değer katmayı hem de ortak akıl üretmeyi çok önemsiyoruz.

6-kitada-93-ulkeye-ulasan-turk-vinc-devi-40-yilini-kutluyor-bvs-bulbuloglu-4098.gif (840×470)

“Dijital dönüşüm tüm süreçlerimize entegre ediliyor”

Şirket içi tüm süreçlerimizi entegre hale getirmek için ERP sistemimizi yeniliyoruz. Amacımız; müşteri, tedarikçi ve iç iletişim kanallarında uçtan uca dijital bir yapı kurmak. Üretim süreçlerimizde de dijitalleşme ile verimlilik ve kaliteyi daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. Dijitalleşmeyi sadece teknolojik değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm olarak görüyoruz. Bu sayede global anlamda örnek gösterilen bir üretim modeli oluşturmak istiyoruz.

Yurt dışındaki yapılanmanızdan ve iş modelinizden bahseder misiniz?

Bugün dünya genelinde yaklaşık 30 iş ortağımızla çalışıyoruz. Biz bu yapıya “bayilik”ten öte, karşılıklı güvene ve uzun vadeli iş birliğine dayanan bir “partnerlik” anlayışıyla yaklaşıyoruz. Çünkü bu ilişkiler yalnızca satıştan ibaret değil; birlikte öğreniyor, birlikte büyüyoruz. İş ortaklarımız aynı zamanda satış sonrası hizmetlerde de markamızı yerel pazarlarda en doğru şekilde temsil ediyorlar.

Bunun yanında Almanya, İsviçre, Avusturya ve Amerika’da doğrudan kendi organizasyonlarımızla faaliyet gösteriyoruz. Özellikle Almanya’daki yapılanmamız, yaklaşık 35 kişilik güçlü bir ekiple, mühendislik anlamında bizim için stratejik bir merkez konumunda. Bu bölgedeki varlığımız, Orta Avrupa pazarında kendi kalite ve hizmet anlayışımızla doğrudan hizmet vermemize olanak sağlıyor.

Yurt dışı organizasyonlarımızı kurarken ve büyütürken, her ülkenin kendine has kültürel dinamiklerini ve iş yapış biçimlerini dikkate alıyoruz. Bu nedenle farklı pazarlarda danışmanlık hizmetleri de alıyoruz. Hedefimiz, bulunduğumuz her ülkede yerel anlayışa saygı duyarak, müşterilerimize hem güvenilir hem de sürdürülebilir bir hizmet sunmak.

“Odak alanlarımız: Limanlar, demir-çelik ve kurumsal güç”

Gelecek planlarınızda neler var?

Küresel referans projelerimizi artırmak, BVS Akademi’yi daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yapı haline getirmek, uluslararası Ar-Ge iş birliklerini geliştirmek gibi hedeflerimiz var. Her geçen gün bir adım daha ileri gitmek, bize heyecan veriyor. Bizim için durmak hiçbir zaman bir seçenek olmadı.

Fiziki yatırımlarınızda son durum nedir?

2023 yılında üçüncü fabrikamızı Başkent OSB’de faaliyete geçirdik. Aynı yıl, Borsa İstanbul’da halka arz olan ilk vinç üreticisi unvanını aldık. Halka arzdan elde ettiğimiz kaynağın tamamını tekrar işimize yatırdık.

Bugün geldiğimiz noktada fiziki büyümemizi tamamladık diyebiliriz. Bundan sonraki önceliğimiz; kalite, dijitalleşme, insan kaynağı ve teknolojik yetkinlik gibi alanlarda derinleşmek olacak. Ama elbette uzun vadede farklı yatırım planlarımız da var.

“Çevresel sorumluluğumuzu şeffaflıkla sürdürüyoruz”

Çevresel sürdürülebilirlik bizim için öncelikli bir konu. Ankara’daki üç fabrikamızın çatısını güneş panelleriyle donattık. Enerji verimliliği yüksek vinç teknolojileri geliştiriyoruz. Halka açık bir şirket olarak, çevresel taahhütlerimizi yıllık raporlarımızla kamuoyuna şeffaf şekilde sunuyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

SteelTürk Dergisi’ne ve siz Mustafa Bey’e bu nazik ziyaret için teşekkür ederim. BVS olarak, kurulduğumuz ilk günden bu yana değer üretmeye, ülkemizi ve sektörümüzü uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmeye gayret ediyoruz. Yolumuz uzun ama adımlarımız sağlam atmaya devam edeceğiz.

6-kitada-93-ulkeye-ulasan-turk-vinc-devi-40-yilini-kutluyor-bvs-bulbuloglu-6042.gif (840×470)

6-kitada-93-ulkeye-ulasan-turk-vinc-devi-40-yilini-kutluyor-bvs-bulbuloglu-9599.gif (840×470)