Avrupa Komisyonu Refah ve Endüstriyel Strateji Başkan Yardımcısı Stéphane Séjourné, Avrupa Birliği’nin (AB) otomotiv sektörünü giderek artan Çin rekabetine karşı koruma altına alması gerektiğini söyledi. Séjourné, Avrupa’nın sanayi politikasında ciddi bir stratejik eksiklik yaşadığını belirterek, “Daha az saf olmalı ve dünyadaki tüm büyük ekonomilerin standartlarına geri dönmeliyiz. Sanayi politikasında stratejik düşünceden yoksun tek kıta biziz” ifadelerini kullandı.

Séjourné, İtalya’nın La Stampa gazetesine verdiği röportajda, Avrupa’nın hem ihracat pazarlarını çeşitlendirmesi hem de üretimi kıtada tutacak yeni kurallar getirmesi gerektiğini vurguladı. Yetkiliye göre, mevcut sanayi politikası bu haliyle Avrupa’yı dış rekabete karşı savunmasız bırakıyor.

Avrupa Komisyonu yetkilisi, önlem alınmadığı takdirde Avrupa’da üretilen ve satılan otomobil sayısının önümüzdeki 10 yıl içinde 13 milyondan 9 milyona gerileyebileceği uyarısında bulundu. Bu durumun, yalnızca otomotiv devlerini değil, tedarik zincirinin tamamını ve yüzbinlerce istihdamı etkileyebileceği belirtiliyor.

Séjourné, ayrıca AB’nin 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu araçların satışını yasaklama hedefinin mevcut ekonomik koşullar altında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Komisyonun bu politikayı yıl sonuna kadar gözden geçirmesi bekleniyor.

Avrupa’nın üretim gücünü yeniden canlandırmak için “AB’de Üretilmiştir” benzeri bir etiket sistemine ihtiyaç olduğunu belirten Séjourné, bu yaklaşımın Avrupa sanayisinin kimliğini güçlendireceğini ifade etti. “Avrupa çeliğinin, Avrupa çimentosunun ne anlama geldiğini belirlemek için bir standarda ihtiyacımız var” diyen Komisyon üyesi, bu yöndeki çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Diğer yandan, Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), AB’nin çelik ithalat kotalarını azaltma planına tepki göstererek, bu adımın sektörün rekabet gücünü zayıflatacağını savunmuştu. Birliğe göre, kotalar otomobil üretiminde maliyetleri artıracak ve şirketler üzerindeki bürokratik yükü büyütecek.

Séjourné’nin açıklamaları, Avrupa’nın yeşil dönüşüm hedefleriyle sanayi rekabeti arasında giderek büyüyen gerilimi yeniden gündeme taşıdı. Avrupa, hem karbon nötr hedeflerini sürdürmeye hem de Çin’in hızla büyüyen otomotiv ve batarya üretim gücüne karşı kendi sanayi omurgasını korumaya çalışıyor.