Türk sanayisinin önde elen firmalarından biri olan Kıraç Galvaniz, yalnızca üretim gücüyle değil, vizyoner yaklaşımı ve sektöre kattığı yeniliklerle de fark yaratıyor. 2006 yılında çıktığı yolda, kısa sürede büyük mesafeler kat eden firma; bugün sıcak daldırma galvaniz sektöründe kalite, güven ve sürdürülebilirliğin simgelerinden biri haline gelmiş durumda.
Yüksek üretim kapasitesi, ileri teknolojiye dayalı altyapısı ve global pazardaki güçlü konumuyla, yalnızca takip eden değil, yön veren bir marka olmayı başaran Kıraç Galvaniz, yeşil dönüşümden dijitalleşmeye kadar birçok alanda örnek teşkil eden çalışmalara imza atıyor. Yaptığı yatırımlar ve başarılı faaliyetleriyle adından sıkça söz ettiren Kıraç Galvaniz Genel Müdürü Serkan Malçok ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Öncelikle bizlere Kıraç Galvaniz’den bahseder misiniz? Firmanızın kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kıraç Galvaniz, 2006 yılında Bursa Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi’nde, sıcak daldırma galvaniz kaplama hizmeti vermek amacıyla kurulmuş bir firmadır.
Kuruluşumuzdan itibaren hedefimiz, sektörde kalite, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik denince akla gelen öncü firmalardan biri olmak olmuştur. İlk yıllarımızda yalnızca sıcak daldırma galvaniz hizmetiyle faaliyet gösterirken, 2010 yılı itibarıyla çelik otokorkuluk sistemleri üretimine başladık.
Bu alanda ürünlerini uygunluk deklarasyon beyanı ile belgelendiren ilk firmalardan biri olmamız, mevzuata uyum konusundaki kararlılığımızın ve kalite standartlarına bağlılığımızın en somut göstergelerindendir. Kısa sürede otokorkuluk üretiminde sadece güçlü bir oyuncu değil, aynı zamanda sektöre yön veren bir firma haline geldik. Yıllar içerisinde müşteri ihtiyaçlarına ve sektör dinamiklerine göre ürün gamımızı sürekli genişlettik.
Son dönemde solar enerji sistemlerine yönelik montaj ekipmanları üretimi de faaliyet alanımıza eklendi. Otomotiv, makine ve savunma sanayi gibi yüksek hassasiyet ve kalite gerektiren sektörlerde de üretim kabiliyeti kazanarak çok daha geniş bir hizmet alanına ulaşmış durumdayız. Bugün geldiğimiz noktada Kıraç Galvaniz, yalnızca bir galvaniz tesisi değil; aynı zamanda tam teşekküllü bir metal işleme merkezi olarak faaliyet göstermektedir.
“Otokorkuluk sistemleri üretiminde sektördeki en köklü ve tecrübeli firmalardan biriyiz”
Ayrıca ürün portföyümüzde yaya korkulukları, yaya üst geçit yapıları, W-beam profilleri ve ses bariyerleri gibi özel mühendislik çözümlerimiz de yer almaktadır. Modern tesis altyapımız, yetkin insan kaynağımız, sürekli gelişen teknolojik yapımız ve müşteri odaklı hizmet anlayışımızla, sektörümüze değer katmaya ve fark yaratmaya devam ediyoruz.
“Kıraç Galvaniz, yalnızca bir galvaniz tesisi değil; aynı zamanda tam teşekküllü bir metal işleme merkezidir”
Metalin olduğu ve korozyonun istenmediği birçok yerde sıcak daldırma galvanizleme (SDG) tercih ediliyor. Bizlere ürünlerinizden ve verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz?
Kesinlikle öyle. Sıcak daldırma galvanizleme (SDG), metali çevresel etkenlere karşı korumanın en güvenilir ve uzun ömürlü yöntemlerinden biridir. Bu nedenle korozyon dayanımı gerektiren pek çok sektörde ve uygulama alanında vazgeçilmez bir çözüm olarak tercih ediliyor.
Kıraç Galvaniz olarak biz de, faaliyetlerimizin merkezine bu güçlü koruma yöntemini alıyor; başta inşaat, enerji, ulaşım, altyapı, tarım, otomotiv, makine, savunma sanayii ve güneş
enerjisi sektörleri olmak üzere çok geniş bir yelpazeye hizmet sunuyoruz. Tesisimizde 13 metreye kadar parça galvanizleme kapasitemiz bulunuyor. Bu sayede büyük ölçekli altyapı projelerine ve özel tasarım ihtiyaçlarına hızlı ve etkili şekilde yanıt verebiliyoruz.
Sıcak daldırma galvaniz hizmetimizin yanı sıra, otokorkuluk sistemleri üretiminde de sektördeki en köklü ve tecrübeli firmalardan biriyiz. Yol güvenliğine katkı sağlayan bu sistemlerin hem üretimini hem de kalite belgeli teslimatını gerçekleştiriyoruz.
Ayrıca hızla büyüyen yenilenebilir enerji sektöründe, özellikle güneş enerjisi alanına yönelik solar montaj sistemleri üretiyoruz. Projelere özel çözümler sunuyor, saha koşullarına uygun, dayanıklı ve montaj kolaylığı sağlayan sistemler geliştiriyoruz.
Ayrıca otomotiv, makine ve savunma sanayii gibi yüksek hassasiyet gerektiren sektörlerde de parça üretimi, yüzey işlemleri ve galvaniz kaplamalarıyla faaliyet gösteriyoruz. Bu sektörlere yönelik parça üretimi, yüzey işlemleri ve galvaniz kaplamalarıyla yüksek standartları karşılayan hizmetler sunmaktayız.
Kısacası Kıraç Galvaniz olarak sadece kaplama değil; aynı zamanda tasarımdan üretime, kalite kontrol süreçlerinden lojistiğe kadar uzanan bütünsel bir hizmet zinciri sunuyoruz. Amacımız, müşterilerimize sadece ürün değil, uzun vadeli güven ve sürdürülebilir kalite sağlamaktır.
“Tesisimizde 13 metreye kadar parça galvanizleme kapasitemiz bulunuyor”
Galvaniz kaplama faaliyetleriniz sektör tarafından yakından biliniyor. Ancak bunun dışında ciddi bir metal şekillendirme hattınız olduğundan da bahsettiniz. Bu alandaki kapasiteniz ve sunduğunuz hizmetler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Evet, Kıraç Galvaniz olarak galvaniz kaplama alanındaki güçlü altyapımızın yanı sıra, metal şekillendirme konusunda da entegre üretim yetkinliğine sahibiz. Yeni tesisimizde yalnızca galvanizleme değil; kesme, delme, bükme, kaynak ve montaj gibi tüm şekillendirme süreçlerini de kendi bünyemizde entegre şekilde yürütüyoruz.
Metal şekillendirme hattımız, yüksek teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış olup, farklı kalınlık ve ebatlardaki metal ürünlerin hassas ve hızlı işlenmesini olanak sağlıyor. Bu entegre yapı, müşterilerimize daha hızlı teslimat, daha esnek ürün çeşitliliği ve yüksek kalite standartları sunmamıza olanak tanıyor. Ayrıca, metal şekillendirme süreçlerimizde otomasyon ve dijital kontrol sistemleri kullanarak hata payını minimize ediyor, üretim verimliliğini maksimum seviyeye çıkarıyoruz.
Bu sayede müşterilerimizin özel ihtiyaçlarına daha etkin çözümler geliştirebiliyoruz. Bu kapsamda, sadece galvaniz kaplama değil, aynı zamanda metalin şekillendirilmesi ve işlenmesi alanında da sektörde öncü ve tercih edilen bir firma olmayı hedefliyoruz. Entegre yapımız sayesinde, müşterilerimize “tek çatı altında” kapsamlı hizmet sunma avantajı sağlıyoruz.
Sizce gelişmekte olan ülkeler arasındaki konumumuz nasıl?
Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında çelik sektöründe stratejik bir konuma sahiptir ve bölgesel liderlik yolunda üretim kapasitesi, teknolojik dönüşüm ve ihracat gücüyle dikkat çekmektedir. Geniş üretim altyapısı, gelişmiş ulaşım ağları ve sanayideki dijital dönüşüm hamleleriyle Kıraç Galvaniz, hem üretim hem ihracat açısından yükselen bir değer haline gelmiştir.
Kıraç Galvaniz, bu yükselişte öncü rol üstlenen firmalardan biri olarak yatırım gücü, entegre üretim yapısı ve teknolojiye dayalı iş modeliyle sadece üretim yapan değil; yön veren bir aktör olarak konumlanmaktadır.
Özellikle Avrupa’daki sistem ve standartlara hâkim kadromuz, hızlı karar alma mekanizmamız ve yalın yönetim anlayışımız sayesinde, hem küresel pazarlara uyum sağlıyor hem de çevikliğimizle rakiplerimize fark atıyoruz.
Ülkemizin Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya pazarlarına olan yakınlığı firmamıza stratejik bir erişim avantajı sunmaktadır. Bu da lojistik maliyetleri azaltırken, müşteri taleplerine hızlı ve esnek yanıt verebilme yeteneğini artırmaktadır.
Sürdürülebilirlik alanında da Kıraç Galvaniz önemli adımlar atmaktadır. Enerji verimliliği projeleri, karbon emisyonlarının azaltılması için geliştirilen karbon yakalama ve depolama teknolojileri ile yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, sektörün çevresel performansını iyileştirmektedir. Kıraç Galvaniz olarak, ISO 14001 başta olmak üzere çevre yönetim sistemlerini üretim süreçlerimize entegre ediyor, çevre dostu üretim anlayışımızı uluslararası sertifikalarla belgelendirerek sektör genelinde bu alanda öncü bir konumda yer alıyoruz.
Ayrıca, Ar-Ge yatırımlarına artan kaynak ayrılması ve dijital dönüşüm projeleri sayesinde üretim süreçlerinde otomasyon, yapay zekâ destekli kalite kontrol ve veri analitiği gibi ileri teknolojiler uygulanmaktadır. Bu gelişmeler firmamızın rekabetçiliğini artırmakta, üretim kalitesini global ölçekte ileri taşımaktadır. Kıraç Galvaniz olarak, bu dönüşüm sürecinin aktif bir parçasıyız.
Halka açık, Borsa İstanbul’da işlem gören bir firma olarak kurumsal şeffaflık, sürdürülebilirlik ve verimlilik ilkelerini tüm iş süreçlerimize entegre ediyoruz. Ar-Ge merkezi kurulum sürecimizi de başlattık; ürün geliştirme ve inovasyon odaklı bu yatırım, bizi sadece üretici değil, aynı zamanda teknolojiye yön veren bir oyuncu konumuna taşıyacak.
Özetle, Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında hem üretim kapasitesi hem de teknolojik ve sürdürülebilirlik odaklı dönüşümüyle öncü bir ülke konumundadır. Kıraç Galvaniz olarak bizde; Genç, çevik ve çözüm odaklı yapımızla sadece bugünün değil, geleceğin sanayi modeline de bugünden yatırım yapıyoruz.
“Bilecik Bozüyük’te kurduğumuz yeni tesisimiz, Avrupa’nın galvaniz kaplama ve metal imalat süreçlerini entegre şekilde yürüten en büyük üretim tesisi olma özelliğini taşıyor”
Yakın dönemde veya orta- uzun vadede yeni yatırım planlarınız var mı? Yeni tesisler veya mevcut tesislerde teknolojik yatırımlar mesela?
Evet, Kıraç Galvaniz olarak yakın dönemde çok önemli bir yatırımı hayata geçirdik. Bilecik Bozüyük’te kurduğumuz yeni tesisimiz, yalnızca firmamız için değil, sektörümüz açısından da büyük bir dönüm noktası niteliğinde. Bu tesis, Avrupa’nın galvaniz kaplama ve metal imalat süreçlerini entegre şekilde yürüten en büyük üretim tesisi olma özelliğini taşıyor.
Yeni tesisimizde yer alan galvaniz havuzumuzun ölçüleri 13 metre uzunluk ve 4.6 metre derinlik ile Türkiye ve Avrupa standartlarının oldukça üzerinde. Bu ölçüler sayesinde galvaniz kaplama gerektiren ürünlerin yaklaşık %80’ine işlem uygulanabiliyor. Bu da özellikle askılama kaynaklı zaman ve maliyet kayıplarının önüne geçerek hem üretim verimliliği hem de enerji tüketimi açısından ciddi bir tasarruf sağlıyor.
Aynı zamanda tesisimizde kullanılan ekipmanlar ve otomasyon sistemleri güncel endüstri 4.0 sistemleriyle donatılmıştır. Bu yatırım hem üretim kapasitemizi artırmamıza hem de müşterilerimize çok daha esnek, hızlı ve kaliteli hizmet sunmamıza olanak tanıyor.
Orta ve uzun vadede de teknolojik yatırımlarımızı sürdürmeyi, özellikle sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odaklı projelere ağırlık vermeyi planlıyoruz. Amacımız hem ülkemizde hem de uluslararası pazarda Kıraç Galvaniz markasını kalıcı ve güçlü biçimde konumlandırmayı sürdürmektir. Bunların yanı sıra, uluslararası pazarlarda büyüme hedefimiz doğrultusunda yurtdışı yatırım planlarımızı da şekillendiriyoruz. Özellikle Kazakistan ve Özbekistan gibi stratejik bölgelerde yatırım seçenekleri üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Bu adımlar, Kıraç Galvaniz’in üretim gücünü bölgesel ölçekte daha görünür ve erişilebilir hale getirme vizyonumuzun bir parçasıdır.
Kıraç Galvaniz olarak çevre dostu ve sürdürülebilir üretim konusunda hangi önlemleri alıyorsunuz? Sürdürülebilirlik ve karbon ayak izinin azaltılması hakkındaki görüşleriniz neler?
Kıraç Galvaniz olarak, sadece kaliteli üretim yapmakla kalmayıp aynı zamanda çevreye ve geleceğe karşı sorumluluklarımızı da yerine getirmeyi temel bir ilke olarak benimsiyoruz. Sürdürülebilirlik, şirket kültürümüzün ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Bu kapsamda, çevre dostu üretim süreçleri, karbon ayak izinin azaltılması ve kaynakların verimli kullanımı için çeşitli önlemleri kararlılıkla hayata geçiriyoruz.
Üretim süreçlerimizde enerji verimliliği yüksek makineler kullanmaya, proseslerde minimum kaynak tüketimiyle maksimum çıktı sağlamaya odaklanıyoruz. Su tüketimi, atık yönetimi ve kimyasal kullanım gibi konularda sürekli iyileştirmeye dayalı politikalarımız bulunuyor. Atıklarımızı sınıflandırarak geri dönüşüme yönlendiriyor, mümkün olan her noktada yeniden kullanım prensibini hayata geçiriyoruz.
Ayrıca, galvanizleme işlemleri sırasında ortaya çıkan emisyonları kontrol altına almak ve çevresel etkileri minimuma indirmek adına arıtma sistemleri ve filtreleme teknolojilerine önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Yasal çevre mevzuatlarına tam uyum sağlamanın ötesine geçerek, gönüllü çevresel performans standartlarına da ulaşmayı hedefliyoruz.
Karbon ayak izinin azaltılması ise bizim için yalnızca çevresel değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk. Bu kapsamda enerji tüketimimizi azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeyi ve karbon salınımı düşük alternatif prosesleri değerlendirmeyi sürdürüyoruz. Yakın gelecekte yenilenebilir enerji kullanımı konusunda daha somut adımlar atmak da planlarımız arasında.
Bu çabalarımızı sistematik ve bilimsel temellere oturtmak adına, TÜBİTAK 1831 Yeşil Dönüşüm Destek Programı kapsamında çalışmalarımıza başladık. Bu proje ile hem enerji verimliliği ve karbon emisyonu azaltımı hem de dijital çevre yönetim sistemlerinin entegrasyonu alanlarında somut adımlar atmayı planlıyoruz.
Avrupa Birliği’nin CBAM (Karbon Sınır Uyarlama Mekanizması) uygulaması çerçevesinde, karbon yoğun üretim yapan sektörlerin karbon emisyonlarını belgeleyebilir hale gelmesi zorunlu hale geliyor. Bu kapsamda yürüttüğümüz yeşil dönüşüm projeleri, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ihracat sürdürülebilirliği açısından da kritik bir rol oynuyor.
Ayrıca, yakın zamanda yürürlüğe giren Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) doğrultusunda, kurumsal sürdürülebilirlik performansımızı şeffaf şekilde raporlamak ve izlenebilir hale getirmek için hazırlıklarımızı başlattık. 1831 programı kapsamında yapılacak dijital çevresel izleme sistemleri yatırımları, bu raporlamaların da temelini oluşturacaktır.
Biz Kıraç Galvaniz olarak, sürdürülebilirliği sadece bir trend olarak değil, gelecek nesillere karşı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Üretimin her aşamasında çevre bilinciyle hareket ederek, sektörümüzde bu alanda öncü ve örnek bir konumda yer alma hedefimizi sürdürüyoruz.
2025 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Firmanız açısından yılın ilk yarısı nasıl geçti? Yılsonu için öngörüleriniz neler?
2025 yılının ilk yarısını geride bırakırken, firmamız açısından yoğun fakat verimli bir dönem yaşadığımızı söyleyebiliriz. Özellikle yılın ilk çeyreğinde sektörde yaşanan genel durgunluğa rağmen, stratejik satış planlarımız ve müşteri odaklı yaklaşımımız sayesinde hedeflerimize büyük ölçüde ulaştık. Mevcut müşterilerimizle olan ilişkilerimizi güçlendirirken, aynı zamanda yeni müşteri kazanımlarıyla portföyümüzde dikkat çekici bir büyüme sağladık.
Operasyonel tarafta ise dijitalleşme ve otomasyon odaklı yatırımlarımızın ilk olumlu etkilerini görmeye başladık. Üretim süreçlerimizde sağlanan verimlilik artışı ve hata oranlarında azalma, doğru yönde ilerlediğimizin somut göstergesi oldu. Bu gelişmeler, sadece mevcut kapasitemizi daha etkin kullanmamıza değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetini artırmamıza da katkı sağladı.
İhracat tarafında ise belirlediğimiz yeni hedef pazarlarda ilk temasları kurduk ve bazı ön siparişler aldık. Yılın ikinci yarısında ihracat faaliyetlerimizi daha da artırarak, dış pazarlardaki varlığımızı güçlendirmeyi ve ihracatın toplam satışlarımız içindeki payını büyütmeyi hedefliyoruz.
Yıl sonu hedeflerimize baktığımızda hem ciro hem de kârlılık anlamında olumlu bir tablo öngörüyoruz. Elbette ekonomik belirsizlikler ve global tedarik zinciri dinamikleri gibi dış faktörleri yakından takip ediyoruz. Ancak esnek yapımız ve hızlı karar alma kabiliyetimiz sayesinde bu tür riskleri yönetebileceğimize inanıyoruz. 2025 yılını; sürdürülebilir büyüme, yüksek müşteri memnuniyeti ve artan operasyonel verimlilikle kapatmayı hedefliyoruz.
Kadınların iş hayatındaki rolü günümüzde giderek daha fazla önem kazanıyor. Firmanızda kadın çalışanların oranı nasıl? Kadın istihdamını artırmak ve desteklemek konusunda ne gibi politikalarınız ve yaklaşımlarınız bulunuyor?
Kadınların iş hayatındaki önemi, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir çalışma ortamı oluşturmanın temel taşlarından biridir. Firmamızda çalışanlarımızın önemli bir bölümü kadınlardan oluşmaktadır ve bu durum, çeşitlilik ile inovasyonun gücüne olan inancımızın somut bir göstergesidir. Kadınların iş hayatına aktif katılımı, şirket kültürümüzü zenginleştirirken, farklı bakış açıları ve yaratıcı çözümlerle iş süreçlerimizi güçlendirmektedir.
Kadın istihdamını artırmak ve desteklemek amacıyla esnek çalışma saatleri, kariyer gelişim programları ve mentorluk uygulamaları gibi pek çok politikayı hayata geçiriyoruz. Ayrıca, iş yerinde eşitlikçi ve adil bir ortam sağlamaya büyük önem veriyor; kadın çalışanlarımızın profesyonel gelişimini desteklemek için eğitim ve liderlik fırsatları sunuyoruz.
Firmamızda kadınların liderlik pozisyonlarında da artan oranda yer alması, bu alandaki kararlılığımızı pekiştiriyor. Kadınların iş gücündeki aktif rolü, sadece şirketimizin değil, sektörümüzün ve toplumumuzun sürdürülebilir büyümesine de önemli katkılar sağlamaktadır.
Bu bilinçle, kadınların potansiyellerini en üst düzeyde kullanabilmeleri için destekleyici ve kapsayıcı politikalarımızı sürekli geliştirmeye devam edeceğiz.
SteelTürk Dergisi aracılığıyla sektöre, meslektaşlarınıza ve dostlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Öncelikle sektörümüzün tüm paydaşlarına, birlikte yürüdüğümüz bu zorlu ama bir o kadar da değerli yolculukta gösterdikleri özveri, dayanışma ve gelişime olan katkıları için içtenlikle teşekkür ediyorum.
Çelik sektörü, küresel ekonominin temel taşlarından biridir ve karşılaştığı zorluklara rağmen geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. 2023 yılında dünya çelik tüketimi 1,8 milyar tona ulaşırken, 2024’ün ilk döneminde küresel üretimde kısmi bir gerileme yaşandı. Ancak, yenilenebilir enerji ve altyapı gibi kritik alanlarda artan talep, çeliğe olan ihtiyacın önümüzdeki yıllarda yeniden artacağını gösteriyor.
Sektörümüzde sürdürülebilirlik, dijitalleşme katma değerli üretime geçiş, dönüşümün temelini oluşturmaktadır. Karbonsuz üretim teknolojilerine yapılan yatırımlar, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliği güçlendirirken, Türk çelik sektörü inovatif ve çevreci ürünlerle küresel rekabetçiliğini artırmaktadır.
Çelik, %100 geri dönüştürülebilir yapısıyla döngüsel ekonomiye büyük katkı sunuyor ve sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde yer alıyor. Türk çelik sektörünün çevresel, ekonomik ve sosyal sorumlulukları dengede tutarak ilerlemesi, sektörün uzun vadeli başarısı için kritik önemdedir.
Sonuç olarak, yenilikçi yaklaşım ve dayanıklılıkla sektörümüz, zorlukları fırsata çevirerek hem yerel hem de küresel pazarda liderlik yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam edecektir.