Avustralyalı madencilik devi BHP Group, 30 Haziran’da sona eren mali yıl için 10,16 milyar dolar temel kâr açıkladı. Bu rakam, geçen yıla göre %26 düşüş anlamına geliyor ve son beş yılın en düşük seviyesi olarak kayda geçti. Şirketin kârındaki gerilemenin temel nedeni ise demir cevheri fiyatlarındaki düşüş oldu.

BHP’nin Batı Avustralya’daki madenlerinden elde ettiği düşük maliyet avantajı sürse de, Singapur Borsası’nda işlem gören referans demir cevheri kontratı Mayıs 2021’deki 223,94 dolarlık zirveden bu yıl ortalama 107,81 dolara kadar geriledi. Şirketin mali yılda elde ettiği ortalama satış fiyatı da geçen yıla kıyasla %19 düşüş gösterdi.

Düşüşün arkasında, küresel deniz yoluyla taşınan cevherin yaklaşık %75’ini ithal eden Çin’in talebindeki durgunluk bulunuyor. Çin’in çelik üretimi son beş yıldır 1 milyar ton civarında sabitlenirken, 2025’te de benzer bir tablo öngörülüyor. Temmuz ayında çelik üretimi, inşaat sektöründeki zayıflamanın etkisiyle aylık bazda %4 düşüşle 79,66 milyon tona geriledi.

BHP CEO’su Mike Henry, sonuçların ardından yaptığı açıklamada, Hindistan’ın büyüyen çelik üretimi sayesinde orta-uzun vadede yeni fırsatlar doğabileceğini vurguladı. Ancak uzmanlara göre, arz fazlası riski madenciler için en büyük tehdit.

Şirket, yıllık üretimini 305 milyon tona çıkarmayı hedeflerken, Brezilyalı Vale’nin ve Rio Tinto liderliğindeki konsorsiyumun da dahil olduğu Gine’deki Simandou projesi ile birlikte piyasaya gelecek yeni arz, fiyatlar üzerinde baskıyı artırabilir. Simandou’nun kademeli olarak devreye girmesiyle yıllık 120 milyon tonluk ek kapasite oluşması bekleniyor.

BHP’nin şansı, fiyatların aşırı düşmesi halinde yüksek maliyetli rakip üreticilerin pazardan çekilebilecek olması. Uzmanlara göre, ton başına 90 doların üzerinde maliyetle üretilen 100 milyon tondan fazla demir cevheri bulunuyor ve fiyatlar bu seviyenin altına gerilerse arzın bir kısmı devre dışı kalabilir.