Demir çelik sektörünün köklü oyuncularından SOMAL, üç kuşaktır süregelen üretim tecrübesiyle sadece Türkiye’de değil, global pazarda da adından söz ettiriyor. 1956 yılında Perşembe Pazarı’nda başlayan yolculuk, bugün Gebze’de yer alan çevre dostu, akıllı üretim tesisiyle sürdürülebilirlik odaklı bir başarı hikâyesine dönüşmüş durumda. Elektrik çeliği pazarında Türkiye’nin lider tedarikçilerinden biri olan SOMAL, teknolojik altyapısı, yüksek üretim kapasitesi ve iş ortaklığına dayalı müşteri yaklaşımıyla sektörün dönüşümüne öncülük ediyor. Aynı zamanda çevresel sorumluluk bilinciyle hayata geçirdiği yatırımlar ve yeşil üretim vizyonuyla da dikkat çekiyor. Bu sayımızda, SOMAL Sac Yönetim Kurulu Üyesi Berkay Somal ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajda; şirketin geçmişten bugüne uzanan gelişim yolculuğunu, sektörel vizyonunu, sürdürülebilirlik stratejilerini ve üretimde dijital dönüşümle ilgili attığı somut adımları konuştuk.
Somal Sac Yönetim Kurulu Üyesi Berkay Somal ile gerçekleştiriğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
“1956’dan bugüne çelik sektöründe güvenin adı olan SOMAL, üçüncü kuşak yönetimiyle geleceğe emin adımlarla ilerliyor”
SOMAL’ı tanıyabilir miyiz? Tarihçeniz ve bugünlere gelişiniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
SOMAL, 1956 yılında kurucumuz dedem Nurullah Somal tarafından Perşembe Pazarı’nda demir-çelik tüccarı olarak faaliyetlerine başlamış bir aile şirketidir. Uzun yıllar boyunca sektöründe oluşturduğu itibarlı ve güvenilir kimliğiyle beraber 70’li yılların sonunda 2.nesil olarak babam Sebahattin Somal’ın da katılımıyla büyüyerek ve güçlenerek sürdürdüğü ticari grafiğini, 1990’lı yıllarda tesisleşerek, daha geniş bir ürün yelpazesi, daha güçlü bir servis ağı ve kaliteli hizmet anlayışı sunmaya başlayan kurumsal bir yapıya dönüştürmüştür. Bu sayede, zaman içinde global pazarın ihtiyaçlarına da etkin şekilde cevap verebilen bir yapıya ulaşılmıştır.
Ben ailemizin 3. kuşak temsilcisi olarak 2014 yılında firmamıza katıldım. 2017 yılında, 20 yıla yakın süre boyunca çalışmalarımızı sürdürdüğümüz Dudullu OSB’deki tesisimizden ayrılarak Gebze’de yer alan 10.000m2’lik yeni tesisimize taşındık ve faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Yarı-otomatik teknolojik üretim hatlarımız, çevre dostu ve akıllı tesis binamız sayesinde verimliliğimiz ve hizmet kalitemiz de önemli ölçüde arttı. Bugün 4 adet dilme ve 2 adet boy kesme hattımız ile, birçok farklı sektöre 100.000 ton ara mamül tedariği sağlıyoruz.
İş disiplinine, müşteri memnuniyetine ve güvene dayalı bir yapımız mevcut. Bu anlayışla, müşterilerimize yalnızca bir tedarikçi gibi değil, gerçek bir iş ortağı yaklaşımıyla hizmet veriyoruz.
“4 adet dilme ve 2 adet boy kesme hattımız ile, birçok farklı sektöre 100.000 ton ara mamül tedariği sağlıyoruz”
Müşterilerinize sunduğunuz ürünlerinizden ve verdiğiniz hizmetlerden bizlere bahseder misiniz?
Biz müşterilerimize geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi sunmaktayız. NGO Elektrik Çeliği pazarında Türkiye’de pazar lideri konumunda bulunmamızın yanı sıra, ana satış kalemlerimiz arasında GO Elektrik Çeliği, aynı zamanda 0,40 mm ile 2,00 mm arası Soğuk Haddelenmiş, Galvanizli ve Kaplamalı Ürünleri yer almaktadır.
Yarı-otomatik teknololojik makine parkurumuz, yüksek stok kapasitemiz ve geniş lojistik ağımız sayesinde, farklı sektörlerden müşterilerimizin ihtiyaçlarına hızlı ve yüksek kalite standartlarında hassas dilinmiş rulo ve boy kesilmiş plaka sac üretimi hizmeti sağlamaktayız. Sunduğumuz ürün ve hizmetlerle, müşterilerimizin üretim süreçlerinde verimliliği artırmayı ve ihtiyaç duydukları her aşamada güvenilir bir iş ortağı kimliğimizi korumayı hedefliyoruz.
“NGO Elektrik Çeliği pazarında Türkiye’de pazar lideriyiz”
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere ürün tedarik ediyorsunuz?
Elektrik motoru, dalgıç pompa, otomotiv ve beyaz eşya yan sanayi, havalandırma ve iklimlendirme, enerji, transformatör, aydınlatma ve makine imalat sanayi başta olmak üzere birçok farklı sektöre ara mamül tedariği sağlıyoruz.
ÇSM hattınız; dilme ve boy kesme üretim aralıkları ve kapasiteleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Bizim 4 adet dilme hattımız, 2 adet boy kesme hattımız var. Ağırlıklı olarak ince ve hassas malzemelerle çalışıyoruz. 0,20mm ile 2,00mm arası kalınlıklarda çok farklı kalitelerde ürünlerimiz mevcut. 1500mm genişliğe kadar hammadde kabulü yapabiliyoruz, 20mm genişliğe kadar da dilme işlemi sağlayabiliyoruz. Boy kesme hatlarımızda ise 3000mm maksimum açma kapasitemiz mevcut. Makine parkurumuzda yaklaşık olarak günlük 500 ton ve yıllık 150.000-160.000 ton malzeme işleme kapasitesine sahibiz, bugün tek vardiyada %60 kapasite kullanım oranımız mevcut.
Hammaddeyi nerelerden temin ediyorsunuz? (Yurtiçi/Yurtdışı/Bölge veya ülke ağırlıklı)
Yerli ve yabancı birçok farklı tedarikçimiz mevcut. Bizim için müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilir kalite standartları vazgeçilmez unsurlardan olduğu için faaliyet gösterdiğimiz tüm ürün gruplarında en iyi tedarikçilerle çalışmaya özen gösteriyoruz.
“Biz müşterilerimize sadece ürün değil; çözüm, güven ve uzun vadeli iş ortaklığı sunuyoruz”
Dünyada sanayi sektörleri (otomotiv demir çelik makina enerji vb) fosil yakıtlı üretimden yenilenebilir enerji odaklı üretime geçiş süreci yaşıyor. Sizce karbon ayak izini düşürme yolunda atılan bu adımlar çelik sektörüne nasıl yansıyacak? Siz SOMAL olarak bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Dünyadaki bu yenilenebilir enerji odaklı üretime geçiş trendi, çelik sektörü için de köklü bir dönüşüm anlamına geliyor. Karbon ayak izini azaltmaya yönelik atılan bu adımlar, önümüzdeki yıllarda çelik sanayiinde ve üretimde hem teknolojik hem de operasyonel anlamda ciddi değişiklikler, dönüşümler doğuracak. Avrupa Birliği tarafından yürürlüğe sokulan SKDM sonrası şirketlerin düşük emisyonlu üretin teknolojilerine yatırım yapmaları bu sebeple kaçınılmaz hale gelecek. Fakat çelik sektörü, doğası gereği enerji yoğun bir endüstri olduğu için bu dönüşüm ciddi bir maliyet doğuruyor. Bu maliyetin de geri dönüşü sanıldığından çok daha uzun yıllara yansıyan finansal bir plan gerektiriyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, sektörümüzün karbon ayak izini azaltmaya doğrudan katkı sağlayacaktır. Bununla beraber düşük karbonlu üretim süreçlerine sahip şirketler hem küresel tedarik zincirlerinde hem de Türkiye’nin dış sermayesinin yani yatırımcılarının nezdinde daha avantajlı bir konuma gelecek.
Bu sürecin, yalnızca kurumsal bir dönüşüm değil, hem çevremize ve gelecek nesillere karşı büyük bir sorumluluk hem de önemli bir fırsat barındırdığı bilincinde olmamız gerekiyor. Bunların hepsini göz önüne aldığımızda çelik sektörü için sabır gerektiren bu süreç yalnızca bir uyum zorunluluğu değil, aynı zamanda bir sorumluluk, ve rekabet gücünü arttırarak sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için bir strateji haline dönüşüyor.
Biz bu alanda şimdiden çevre bilincimizle oluşturduğumuz çevre ve enerji politikamız kapsamında yenilenebilir enerji sektöründe yatırımlar yapıyoruz. 2017 yılında inşaasını tamamladığımız Gebze’deki yeni şirket merkezimizi ve üretim tesisimizi bugünleri öngörerek çevre dostu ve akıllı bina olarak tasarlamıştık.
Aynı zamanda tüm enerjimizi GES üzerinden sağlayacak şekilde yatırımlarımızı tamamladık, %100 yeşil bina ve yeşil ÇSM olma yolunda da çalışmalarımıza hız kaybetmeden devam ediyoruz. Şirketimizin ve üretim tesisimizin ikiz dönüşümünü sağlamak adına da alanında uzman kurumlarla işbirliğine gidiyor, bu alanda faaliyet gösteren girişimcilere ve şirketlere de yatırım yaparak ekosistemi desteklemeye çalışıyoruz.