Saka Demir Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Selim Saka ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
“Güneş enerjisi projesi için çalışmalarımıza başladık”
Saka Demir Çelik; kökleri 1950’li yıllara uzanan, ülkemizde Kırıkkale Çelik Fabrikası ve Karabük Demir Çelik Fabrikası’ndan sonra kurulmuş birkaç üreticiden biri olan köklü bir sanayi kuruluşu… Bizlere kısaca kuruluşunuzdan ve bugünlere gelişinizden bahseder misiniz?
Bir aile şirketi olan firmamız, 1953 senesinde Mustafa Saka'nın Karabük'te kurmuş olduğu küçük bir torna atölyesi ile Türkiye sanayisindeki yerini almıştır. Kısa bir süre sonra, 1956 senesinde on iki kişinin çalıştığı küçük bir sıcak haddede inşaat demiri üretimine başlanmıştır.
Kurucumuz Mustafa Saka’nın 1968 senesinde ölümünden sonra Mustafa Saka Varisleri adı altında yönetilmeye başlanan firma, 1989 senesinde Anonim Şirket'e dönüştürülmüş ve Saka Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. adını almıştır. Firmamız günümüzde sıcak ve soğuk haddehanesiyle ve yeni yatırımlarıyla otomotiv, beyaz eşya, savunma sanayisi, makine ve motor sanayisi vb. birçok ürünlerin yapımında kullanılan demir ve çelik üretimleri yapmaktadır.
İnşaat demiri üretimiyle başlayıp vasıflı çelik sektörüne yönelmek; o yıllar için muhteşem bir vizyon… Bu öngörünün arkasındaki fikir, knowhow ve bu geçiş süreci hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kurucumuz Mustafa Saka’nın o günlerdeki araştırmalarından ve ziyaret ettiği ülkelerde edindiği bilgilerden sonra farklı alanlara yönelmeye başlamasıyla tren rayı üretimi, uçak motoru ve parçaları üretimi ile ilgili bazı çalışma ve araştırmalar yapmasıyla dönüşümümüz başlamıştır. Fakat maalesef ömrü bu çalışmaları sonuçlandırmaya yetmemiştir. Onun vefatından sonra firmamız T demiri, köşebent gibi ürünler üretmeye devam etmiş ve her dönemin ihtiyaç ve durumuna göre üretimlerini sürdürmüştür. Firmamız sonrasında daha çok sektöre hitap edebilmek ve üretim yeteneğini geliştirmek için 1987 yılında soğuk haddehanesini kurarak çelik üretimine başlamıştır. Firmamız günümüze kadar yeni yatırımlar ile bu alandaki yeteneğini geliştirip güncel şartlar ve ihtiyaçlara göre üretim planlamasını güncellemekte, üretimde ve kalitede sürdürülebilirliği sağlamaktadır.
Her geçen yıl büyüyen ve gelişen bir kuruluşsunuz. Halihazırda bizlere üretim tesislerinizden, kapasitenizden ve üretimini gerçekleştirdiğiniz ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz?
Firmamız Sıcak ve Soğuk Haddehane, Kumlama, Doğrultma, Taşlama, Kabuk Soyma ve Pah Kırma tezgahları ile üretimlerini sürdürmektedir. Firmamızda 16-150 mm arası sıcak ve soğuk çekilmiş yuvarlak imalat çeliği ve transmisyon, 17-70 mm arası sıcak ve soğuk çekilmiş altıköşe, 20-60 mm arası sıcak ve soğuk çekilmiş kare, yuvarlak ve altıköşe otomat çeliği, vasıflı otomat çeliği ve lama ürünlerimiz mevcuttur. Firmamız isteğe göre bu çaplarda farklı kalitedeki çelikleri de müşterilerine temin edebilmektedir.
Tesisimizde ileri teknoloji kullanılarak yüksek kaliteli mamüller üretilmektedir. Üretim kapasitemiz, yarısı soğuk çekilmiş mamuller olmak üzere, yıllık yaklaşık 120.000 ton'dur. Bugün, yaklaşık 20.000 m2 kapalı alanda kurulmuş olan tesisimiz; kütük sahası, mamul sahası, sıcak ve soğuk hadde üniteleri, makine, kaynak ve bakım atölyelerinden oluşmaktadır.
Otomotiv, Beyaz Eşya, Savunma & Havacılık ve Makina gibi sektörler ana hedef kitleniz… Tüm bu sektörlerde Türkiye büyük bir gelişim kat ediyor. Bu durum size ve vasıflı çelik sektörüne nasıl yansıyor?
Bu durum tabii ki de bize ve sektörümüze olumlu yansıyor ve birçok yeni çalışma alanları oluşturuyor. Bizleri yeni yatırımlar yapmaya, üretimlerimizi arttırmaya, daha çok işçi alımına, rekabete ve daha kaliteli üretim yapmak için bizleri sürekli düşünmeye ve çabalamaya sevk ediyor. Bu, ülkemiz için çok güzel bir durum… Ülke olarak bu alanlarda gelişmemiz uzun yıllar engellendi ve çok zaman kaybettik. Ülkemizdeki bu gelişmeler, bizi ve diğer firmaları daha fazla ne yapabiliriz veya ülkemizde üretilemeyen, tedarik sıkıntısı olan hangi ürünleri üretebiliriz diye düşünmeye ve harekete geçmeye sevk ediyor. Bu durumun da her alanda olumlu yansımalarını görüyoruz. Umarım bu gelişim artarak devam eder.
Otomotiv sektöründe elektrikli araçlara geçiş konusunda dünya çapında büyük girişimler var. Bu durum otomotiv sektöründe vasıflı çelik ihtiyacını ne yönde etkiler? Yeni çelik kalitelerine ihtiyaç duyulur mu? Bu yönde ne tür ön çalışmalar yapıyorsunuz?
Dünyada şu an her şey çok hızlı değişebiliyor ve her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor. Sürekli güncel kalıp, gelecek planlarını ona göre yapmak gerekiyor. Dünyadaki bu gelişmeler tabii ki de vasıflı çelik tüketimini ciddi miktarda arttırıyor ve daha kaliteli daha dayanaklı ve daha kullanışlı ürünler üretmeye sevk ediyor. Bizler şu anda; gelecekte daha çok kullanılacağını düşündüğümüz ürünleri portföyümüze katmaya çalışıyoruz. Her yapılan şeyin daha iyisi olabileceği için yeni çelik kalitelerine her zaman ihtiyaç duyulabilir. Bu yüzden AR-GE çalışmalarına çok önem veriyoruz.
Karbonsuzlaşma ve Sürdürülebilirlik konularında AB ülkeleri başta olmak üzere dünya çapında bir dönüşüm söz konusu… Saka Demir Çelik olarak bu süreçle ilgili ne tür adımlar atıyorsunuz/atacaksınız?
Bu konu şu anda dünyada çok gündemde olan ve herkesin planları arasına mutlaka koyması gereken bir konu. Bu yüzden bizde bu konu ile ilgili enerji tüketimimizin neredeyse hepsini karşılayacak şekilde bir güneş enerjisi projesi için çalışmalar yaptık ve bu çalışmayı en kısa zamanda sonuçlandırmak istiyoruz.