Çin, çelik sektörünü yeniden canlandırmak amacıyla ölçülü bir yaklaşım benimsiyor. Pekin yönetimi, üst düzey şirketlerin beklentilerini güçlendirmeyi hedeflerken, çelik arzını önemli ölçüde azaltacak radikal adımlardan şimdilik kaçınıyor.
Ülkenin yeni beş yıllık kalkınma planı, ekonomide tüketimi artırma ve inovasyonu destekleme hedeflerine odaklanıyor. Ancak hükümetin, çelik sektöründe aşırı kapasite ve yıkıcı rekabetle mücadele yönündeki politikaları beklenenden daha sınırlı bir etki yarattı. Pekin’in, çelik üreticilerine yönelik kısıtlamaları kısa vadede değil, yıllara yayılmış biçimde uygulamayı planladığı belirtiliyor.
Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı, Ekim ayında yayımladığı taslakta kapasite değişimi için daha katı kurallar önerdi. Buna göre, modernizasyon yatırımı yapan tesisler daha avantajlı koşullardan yararlanabilecek; bazı bölgelerde ise yeni kapasite eklenmesine tamamen izin verilmeyecek.
Uzmanlara göre, verimsiz işletmeleri doğrudan kapatmak yerine genişlemeye sınırlama getirilmesi, uzun süredir durgunluk yaşayan inşaat sektörüne bağımlı çelik fabrikalarına kısa vadede nefes aldırabilir. Ancak hükümetin yönelimi, inşaat demiri gibi düşük katma değerli ürünler yerine yüksek kaliteli, özel alaşımlı çeliklerin üretimini teşvik etmek olacak. Bu da uzmanlaşmış üreticiler için yeni fırsatların kapısını aralayabilir.
Çin’in, Mart ayında yapılacak Ulusal Halk Kongresi toplantısında sektöre ilişkin belirli üretim veya kapasite hedeflerini açıklaması bekleniyor. Bu süreçte çelik üreticileri, iç pazarda zayıf talep ve düşük hammadde maliyetleri nedeniyle kârlılıklarını korumaya çalışacak. Ülkenin yıllık ham çelik üretimi, 2025 yılı sonunda altı yıl aradan sonra ilk kez 1 milyar tonun altına inebilir. Çin çelik sektörü üzerindeki temel belirleyici unsurun talep seviyesi olmaya devam edeceği öngörülüyor. Hükümetin yeni planında, talebi destekleyecek büyük altyapı projeleri dikkat çekiyor.
Öte yandan, Çin’in çelik ihracatı son yıllarda önemli ölçüde artarken, küresel korumacı politikalar bu eğilimi sınırlandırabilir. Goldman Sachs, ülkenin 2026’da çelik ihracatında %8’lik bir düşüş öngörüyor. Buna rağmen, bu seviyenin tarihin en yüksek ikinci net ihracat hacmi olacağı belirtiliyor.
Ancak ihracatın büyük bölümünü oluşturan düşük katma değerli ürünler, hükümetin hedeflediği yüksek kaliteli üretim modelini yansıtmıyor. Bu durum, Çin çelik sektöründe teknolojik dönüşüm ve ürün çeşitlendirmesi açısından hâlâ geniş bir gelişim alanı bulunduğunu gösteriyor.















































