Çınar Boru Satış ve Pazarlama Müdürü Sevban Yaşar ile Made in Steel Fuarı’nda gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Made in Steel Fuarı’nda Çınar Boru’nun standındayız. Çınar Boru Satış ve Pazarlama Müdürü Sayın Sevban Yaşar bizlerle… Yoğunluğunuz arasında bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sevban Bey, öncelikle iç pazara ve yakın zamanda gerçekleştirdiğiniz yatırımlara değinmek isteriz. Büyük bir açılış gerçekleştirdiniz. Süreç nasıl ilerliyor? Yeni hattınız hedeflerinizi karşılıyor mu?
2024 Temmuz ayında devreye aldığımız yeni yatırımımızla Türk demir çelik sanayisine katkı sağlayacak önemli bir hattı hayata geçirdik. Yıllık 350 bin ton kapasiteli rulo asitleme hattımız, 1.40 mm’den 10 mm’ye kadar asitleme yapabilme kapasitesine sahip. Bugüne kadar bu hatta 100 bin tonun üzerinde asitleme işlemi gerçekleştirdik.
Modern teknolojiyle donatılmış ve çevre dostu bir tesis kurduk. Bu hatta kullanılan asitler, çevre teşviki kapsamında kurulan geri kazanım tesisinde temizlenerek tekrar kullanılabiliyor. Ayrıca tüm su kullanımı kapalı devre sistemle sağlanıyor ve çevre mevzuatına uygun, minimum seviyede atık oluşuyor. Hattın kapasitesini tam olarak doldurmak adına yoğun bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor.
“Made in Steel Fuarı, bizim için değerli bir temas noktası oldu”
İç pazara gelirsek; her ne kadar sıkça olumsuzluklardan söz edilse de biz 2024 yılının ilk 4 ayını, geçen yılla paralel seviyelerde geçirdik. Genel olarak bakıldığında kötü bir yıl değil. Ancak ülkenin içinden geçtiği ekonomik zorluklar, tüm demir çelik sektörü oyuncularını etkilemeye devam ediyor.
Maalesef veriler de bu durumu destekliyor. Türkiye’de iflas ya da konkordato ilan eden firma sayısı, geçen yıla göre ciddi oranda artmış durumda. Bu da sektörde tedirginliğe neden oluyor. Öte yandan Türkiye çok geniş ve dinamik bir iç pazara sahip. Evet, bir dalgalanma söz konusu; ancak işlerin sıfırlandığı bir noktaya gelmedik. Bu volatiliteye rağmen üretimimizi ve satışlarımızı sürdürüyoruz. Bugün itibarıyla Çınar Boru olarak kapasitemizi 900 bin tona çıkardık. Bu artan kapasiteyi sahaya yansıtmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz.
Fuara dönecek olursak, Made in Steel Fuarı sizin için nasıl geçti? Ziyaretçi profili, ilgi ve genel izlenimleriniz nelerdi?
Daha önce Made in Steel’e ziyaretçi olarak katılmıştık. Bu yıl ise ilk kez katılımcı olarak yer aldık. Açık söylemek gerekirse, oldukça yoğun geçen üç günü geride bıraktık. Özellikle ihtisas fuarlarının hedefe doğrudan hitap etmesi açısından çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
Çınar Boru olarak, bu fuar bizim açımızdan oldukça verimli geçti. Hem mevcut müşterilerimizle bir araya geldik hem de yeni müşterilerle tanışma fırsatı bulduk. Özellikle Avrupa bölgesine yönelik dikişli boru, profil ve çelik servis merkezimizde dilinmiş, boy kesilmiş ürünlerin ihracatını gerçekleştiriyoruz. Made in Steel, bu açıdan bizim için değerli bir temas noktası oldu.
Dünyada ticaretin dengesi değişiyor. Çelik sektörünün merkezinde ise Çin yer alıyor. Avrupa’da artan korumacılık, savunma sanayine verilen yeni önem ve Çin’e karşı uygulanan yaptırımlar Türkiye’yi nasıl etkiler? Bu süreçte Çınar Boru nasıl bir pozisyon alıyor?
Çin’den bahsediyoruz; bu, dünya ham çelik üretiminin yaklaşık %55’ini elinde bulunduran dev bir ülke. Böylesi bir üretim gücü karşısında rekabet edebilmek kolay değil. Ancak biz de ürün çeşitliliğini artırarak farklılaşmaya çalışıyoruz. Asitleme hattımız da bu stratejinin bir parçasıydı.
Avrupa başta olmak üzere birçok ülkenin Çin’e karşı aldığı korumacılık önlemleri değerlendirildiğinde, alınan aksiyonların büyük ölçüde haklı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Çin’in arz fazlası, birçok ülkenin ticaret ve rekabet dengelerini bozuyor.
Bununla birlikte, korumacılığın da yerli fiyatları artırmak gibi olumsuz yan etkileri var. Bu nedenle alternatif pazarlar ve alternatif ürünler geliştirmek için yoğun çaba harcıyoruz. Çin’le doğrudan rekabet etmek yerine, mavi okyanus stratejileriyle yeni müşteri profilleri oluşturmaya çalışıyoruz.
Son olarak, SteelTürk Dergisi aracılığıyla sektöre, dostlarınıza veya meslektaşlarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Umutsuzluk yok. Çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye, demir çelik sektörü anlamında her geçen gün kapasitesini ve üretim gücünü artıran bir ülke. Avrupalı müşterilerimizle yaptığımız görüşmelerde Türkiye’den aldıkları ürünlerden memnun olduklarını net şekilde görüyoruz. Bu da gösteriyor ki biz işimizi gerçekten iyi yapıyoruz. O yüzden pes etmek yok. İşimizi en doğru şekilde yapmaya devam edeceğiz. Size de bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz.