Türk çelik sektörünün köklü isimlerinden Çolakoğlu Metalurji, sürdürülebilirlik alanında önemli adımlar atıyor. Hurda bazlı Elektrik Ark Ocağı (EAF) üretimiyle düşük karbonlu çelik üretimini hayata geçiren firma, yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırıyor ve döngüsel ekonomi modelleriyle karbon ayak izini sistematik olarak azaltıyor. 2030 hedefleri arasında karbon emisyonlarını yarıdan fazla düşürmek, 2050’de net sıfır emisyona ulaşmak ve enerji tüketiminin önemli bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak bulunuyor. Çolakoğlu Metalurji, sektörel iş birlikleri ve teknolojik yatırımlarla Türkiye’den dünyaya sürdürülebilir çeliğin örneğini gösteriyor. Çolakoğlu Metalurji ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

Çolakoğlu Metalurji’nin sürdürülebilirlik vizyonunu nasıl tanımlıyorsunuz? Karbonsuzlaşma ve yeşil çelik hedefleri doğrultusunda hangi öncelikleri belirlediniz?

Çelik, doğası gereği %100 geri dönüştürülebilen bir üründür. Çolakoğlu Metalurji, hurda bazlı düşük emisyonlu Elektrik Ark Ocağı (EAF) üretim modeliyle bu döngüsel yapıyı iş süreçlerine entegre ederek sürdürülebilirlik yolculuğunun temelini atmakta ve sorumlu üretim anlayışını somut bir şekilde hayata geçirmektedir.

2023 yılında belirlenen “Geleceğin Çeliğine Hayat Veriyoruz” sürdürülebilirlik stratejisi, Çolakoğlu Metalurji’nin yenilikçiliği benimseyen, öncü yatırımlar yapan ve süreç iyileştirmelerinde uygulayıcı rol üstlenen vizyonundan doğmuştur. Strateji; Birleşmiş Milletler’in çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) perspektifleriyle uyumlu şekilde tasarlanmış olup, sorumlu üretim, insana ve topluma değer, sürdürülebilir büyüme ve kurumsal dayanıklılık olmak üzere üç temel değer alanı üzerine inşa edilmiştir.

Karbonsuzlaşma ve yeşil çelik hedefleri, özellikle stratejinin temel bileşenlerinden biri olan sorumlu üretim başlığı altında ele alınmaktadır. Bu kapsamda, düşük karbonlu üretim süreçleri benimsenmekte; kısa, orta ve uzun vadeli teknoloji ve enerji projeleriyle Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarının azaltılmasına odaklanılmaktadır. 2030 yılına kadar karbon ayak izini %55 oranında düşürmek, 2050’de net sıfır emisyona ulaşmak ve aynı dönemde elektrik tüketiminin %35’ten fazlasını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak öncelikli hedefler arasında yer almaktadır. Bu doğrultuda, yenilenebilir enerji yatırımlarına önceliklendirilmiş, 2024 yılında 2,1 MWp kurulu güce sahip Çubuk Haddehanesi Çatı GES projesinin çalışmaları başlatılmıştır.

Çolakoğlu Metalurji, sürdürülebilirlik alanında sektörel iyi uygulamalarla hizalanarak uluslararası çelik sektörüyle güçlü iş birlikleri geliştirmektedir. Bu kapsamda, ResponsibleSteel ve Global Steel Climate Council (GSCC) gibi ağlarda yer almakta;

2050 yılına kadar 1,5 °C senaryosuyla uyumlu bir gelecek için sektörel dönüşüme katkı sunmaktadır. Bu oluşumların çatısı altında iyi uygulamaların paylaşılması, standartların oluşturulması ve karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik küresel çalışmalara dahil olmakta; böylece dünya çelik devleriyle ortak bir vizyon geliştirmektedir.

Elektrikli ark ocaklı üretim yapınızın karbon emisyonlarını azaltmadaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu teknolojinin yeşil dönüşüm yolculuğunuza katkıları neler?

Çolakoğlu Metalurji, hurda bazlı Elektrik Ark Ocağı (EAF) teknolojisine dayalı üretim modeliyle faaliyet göstermekte; süreçten haddelemeye kadar tüm aşamalar tam entegre kalite ve otomasyonla yönetilmektedir. EAF, klasik Yüksek Fırın–Baz Oksijen Fırını (BF- BOF) rotasına kıyasla belirgin şekilde daha düşük karbon ayak izine sahiptir. Bu sayede 2024 yılında sıvı çelik üretiminde emisyon yoğunluğu ton başına 0,34 tCO? seviyesine indirilmiş ve EAF dünya ortalamasının altına düşülmüştür. Bu performans, Çolakoğlu Metalurji’nin yeşil dönüşüm yolculuğunda önemli bir adım teşkil etmekte ve düşük karbonlu çelik üretiminde rekabet avantajı sağlamaktadır.

Yenilenebilir enerji kaynakları sürdürülebilir çelik üretiminin temel taşlarından biri. Çolakoğlu Metalurji’nin mevcut ve planlanan GES – RES yatırımları hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu yatırımlar toplam enerji tüketiminizin ne kadarını karşılayabilecek?

Yenilenebilir enerji, sürdürülebilir çelik üretiminin temel unsurlarından biridir. Çolakoğlu Metalurji, 2030 yılına kadar toplam tüketimdeki yenilenebilir enerji payını %35’in üzerine çıkarmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda saha içi uygulamalar başlatılmış; 2024 yılında Çubuk Haddehanesi’nde 2,1 MWp kurulu güce sahip çatı GES projesinin çalışmaları devreye alınmıştır. Yatırımların tamamlanmasına kadar geçen süreçte ise ikili anlaşmalar yoluyla yenilenebilir elektrik alımı stratejik bir köprü işlevi görmektedir.

“Karbonsuz üretim ve yenilenebilir enerji odaklı stratejileriyle Çolakoğlu Metalurji, sürdürülebilir çelikte öncü olmayı sürdürüyor”

Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) çelik ihracatçılarını yakından ilgilendiriyor. Çolakoğlu Metalurji bu düzenlemeye nasıl hazırlanıyor, ihracat stratejinizi nasıl şekillendiriyor?

Çolakoğlu Metalurji, uzun yıllardır sera gazı raporlamasını ISO 14064 (Karbon Ayak İzi Doğrulama Standardı) ve ISO 14067 (Ürün Karbon Ayak İzi Standardı) standartlarına göre gerçekleştirerek emisyon yönetimine sistematik bir yaklaşım benimsemektedir. Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu olarak, ürün bazlı veri toplama süreçleri ile tedarikçilerden gömülü emisyon takibi standartlaştırılmıştır. Müşterilere şeffaflık sunmak amacıyla hazırlanan Environmental Product Declaration (EPD) belgeleri sayesinde farklı pazarların metodoloji beklentileriyle uyumlu, karşılaştırılabilir ve güvenilir veriler sağlanmaktadır. Bu yaklaşım, CBAM’a uyum sürecinde Çolakoğlu Metalurji’nin ihracat stratejisinin temel taşını oluşturmaktadır.

Sürdürülebilirlik sadece üretim süreçleriyle sınırlı değil. Çolakoğlu Metalurji, tedarik zincirinde ve müşteri ilişkilerinde karbon ayak izini azaltmaya yönelik nasıl adımlar atıyor?

Çolakoğlu Metalurji, sürdürülebilirliği yalnızca üretim süreçleriyle sınırlı görmeyerek iş modelini döngüsellik üzerine inşa etmektedir. Bu kapsamda, geri dönüştürülmüş içerik oranı uzun ürünlerde %95,30, yassı ürünlerde ise %79,64 seviyesine ulaşmıştır. Ayrıca müşterilerle birlikte kapalı döngü hurda modelleri geliştirilerek kaynak verimliliği artırılmaktadır. Tedarik zinciri tarafında ise sürdürülebilirlik kriterleri güçlendirilmiş; gömülü emisyonu daha düşük hammaddelere öncelik verilmiş ve CBAM uyumlu izlenebilirlik mekanizmaları devreye alınmıştır. Bu sayede, karbon ayak izinin hem tedarik zincirinde hem de müşteri ilişkilerinde sistematik olarak azaltılması hedeflenmektedir.

Geleceğe dönük olarak hidrojen bazlı çelik üretimi, döngüsel ekonomi veya daha ileri emisyon azaltım teknolojileri gündeminizde var mı? Bu alanlarda Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Orta vadede doğal gaz alternatifi olarak hidrojen denemeleri ve atık ısı geri kazanım projeleri, uzun vadede ise tam ölçekli hidrojen kullanımı ve CCS/CCU entegrasyonu Çolakoğlu Metalurji’nin yol haritasında yer almaktadır. Bu teknoloji paketi, 2030 azaltım hedefleriyle uyumlu şekilde ilerleyerek Net Sıfır 2050 vizyonunu desteklemektedir.

Son olarak eklemek istedikleriniz varsa belirtiniz…

1945’ten bu yana Türk sanayisinin dönüşümünde rol alan Çolakoğlu Metalurji, 2010 yılında Elektrik Ark Ocağı’ndan üretilen slab ile sac üreten ilk firmalardan biri olmuştur. Bugün de yüksek kaliteli ürünleri düşük karbon ayak iziyle sunmaya devam etmektedir. Kapasite tarafında devreye alınan ikinci slab fırını ile sıcak sac kapasitesi 4,5 milyon ton seviyesine çıkarılmış; bu ölçek yalnızca rekabetçiliği güçlendirmekle kalmamış, aynı zamanda yeşil dönüşüm yatırımlarının hızlandırılmasına da olanak sağlamıştır.