Küresel hurda piyasası Ekim–Kasım döneminde dalgalı bir seyir izleyerek bölgesel bazda ayrışan fiyat hareketleri ortaya koydu. Mevsimsel etkiler, döviz hareketleri, iç talepteki zayıflık ve ihracat akışları, fiyatların yönünü belirleyen temel unsurlar oldu. Türkiye ve ABD’de hurda fiyatları ılımlı bir toparlanma gösterirken, Avrupa Birliği genel olarak düşüş baskısı altında kaldı. Çin’de ise yurtiçi ve ithal fiyatların birbirinden ayrışması dikkat çekti.
Türkiye’de 14 Kasım 2025 itibarıyla HMS 1&2 80:20 hurda fiyatı 355,2 dolar/ton seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam bir önceki haftaya göre hafif bir artışa işaret ederken, bir ay öncesine göre yüzde 2 yukarıda bulunuyor. Ancak piyasada asıl belirleyici unsur, inşaat demirine yönelik zayıf talepti. Çin ve BDT menşeli daha düşük fiyatlı kütük teklifleri yerli üreticilerin fiyatlama gücünü sınırladı. Buna karşın, hurda tedarikçilerinin yüksek navlun ve liman maliyetlerini gerekçe göstererek fiyat düşüşüne direnmesi, Türk piyasasında kademeli bir yukarı yönlü hareket yarattı. Aralık sevkiyatlarına yönelik talebin tam karşılanamaması da fiyatları destekleyen etkenlerden biri oldu. Piyasanın yıl sonuna doğru 350–355 dolar/ton aralığında yatay veya hafif aşağı yönlü bir ayarlamaya gitmesi bekleniyor.
Avrupa Birliği’nde ise tablo daha olumsuz seyretti. Almanya’da E3 hurda fiyatı 10 Ekim–14 Kasım arasında yüzde 8,9 gerileyerek 255 avro/ton seviyesine indi. İç piyasadaki zayıf faaliyet, metalurji tesislerindeki yüksek stok seviyeleri ve çelik üreticilerinin düşük alım iştahı Almanya’da fiyatları belirgin şekilde aşağı çekti. İtalya’da ise piyasa daha dalgalıydı. Ekim sonunda başlayan yükseliş Kasım başında 315 avro/ton ile zirve yaptı, ancak ihracat ritmindeki yavaşlama ve alıcıların temkinli davranmasıyla fiyatlar tekrar geriledi. Euro/dolar paritesinin zayıflığı, Türkiye ve Kuzey Afrika’ya yönelik ihracat hareketliliği bir süreliğine fiyatlara destek sağlasa da bu etki kalıcı olmadı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Doğu Yakası hurda fiyatları aylık bazda yüzde 4,1 artarak 315,5 dolar/ton seviyesine yükseldi ve Nisan ayından bu yana görülen en yüksek değere ulaştı. Dönem başında bazı kalitelerde arz fazlası ve tesis duruşlarına bağlı geri çekilmeler yaşansa da tedarikçilerin dirençli tutumu, hurda toplamadaki mevsimsel düşüş ve Türkiye’den gelen istikrarlı talep fiyatların yeniden yükselmesine yol açtı. Altyapı projeleri kaynaklı inşaat demiri talebinin de destekleyici olmasıyla ABD hurda piyasasında yıl sonuna kadar yatay veya hafif yukarı yönlü bir eğilim öngörülüyor.
Çin hurda piyasasında ise iki yönlü bir görünüm hakimdi. Altın Hafta sonrasında artan arzın iç piyasaya hızlı şekilde yansıması, çelik üreticilerinin düşük kârlılık ve yüksek stok baskısıyla karşı karşıya kalması yerli hurda fiyatlarını aşağı çekti. 10 Ekim–14 Kasım arasında yurtiçi fiyatlar yüzde 2,4 düşerek 332,44 dolar/ton seviyesine geriledi. Buna karşın Japonya başta olmak üzere tedarikçi ülkelerdeki güçlü iç dinamiklerin etkisiyle ithal hurda fiyatları yüzde 3 artarak 340 dolar/ton CFR seviyesine yükseldi. Yerli hurda ile ithal hurda arasındaki yaklaşık 50 dolarlık fiyat farkı, ithalatı cazip olmaktan uzaklaştırdı ve dış ticaretin oldukça sınırlı kalmasına neden oldu. Kış bakım döneminin yaklaşması ve zayıf çelik talebi göz önüne alındığında Çin iç piyasasında yıl sonuna kadar belirgin bir toparlanma beklenmiyor.















































