Mısır Çelik, 42,3 Milyon Dolar Değerinde Büyük Ölçekli Yatırım Programı Başlatıyor

Mısır Çelik (Egyptian Steel), önümüzdeki yılın başından itibaren yaklaşık 42,3 milyon ABD Doları (2 milyar Mısır Lirası) değerinde büyük ölçekli bir yatırım programı başlatmayı planlıyor. Yatırım programı, 18 ay sürecek ve şirketin üretim kapasitesini genişletmeyi, tesislerini modernize etmeyi ve ihracat payını artırmayı hedefliyor.

Şirket CEO’su Abdel Fattah Siam, Al Arabiya Business’a yaptığı açıklamada, fonların yaklaşık yarısının iç kaynaklardan, diğer yarısının ise banka kredileriyle sağlanacağını belirtti. Program kapsamında en önemli projelerden biri, çelik üretiminde safsızlıkları arındırmak için kullanılan kireçtaşı üretim tesisi olacak. Bu adım, ürün kalitesini artırırken üretim maliyetlerini de düşürecek.

Ayrıca, Port Said ve İskenderiye’deki mevcut hatların modernize edilmesi, yeni ekipmanların kurulması ve eski bileşenlerin yükseltilmesiyle uluslararası kalite ve çevre standartlarına uyum ve verimlilik artışı sağlanacak.

Egyptian Steel, Beni Suef, Ain Sokhna, Port Said ve İskenderiye’deki dört tesisiyle yıllık toplam yaklaşık 2,28 milyon ton kapasiteye sahip. Şirket, inşaat ve altyapı sektörlerindeki talep artışıyla, bu yıl 1,2 milyon ton olan üretim ve satış hacminin gelecek yıl 1,7 milyon tona yükselmesini öngörüyor. Siam, ihracat payının mevcut %7 seviyesinden iki yıl içinde %30’a çıkmasını hedeflediklerini de açıkladı.

Mısır Çelik, halihazırda Avrupa ve Afrika’ya ürün tedarik ediyor ve yeni pazarlara açılmayı planlıyor. Şirket, karbon ayak izini azaltarak rekabet gücünü artırmayı ve çevre dostu üretim standartlarını benimsemeyi stratejik bir öncelik olarak belirledi.

Siam, hükümetin yerel üretimi destekleyen ve ithalatı azaltan politikalarının, Mısır çelik sektörünü umut vadeden bir döneme taşıdığını ifade etti. Eylül ayında Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, toplam 3,7 milyon ton kapasiteli sekiz şirkete yeni üretim lisansları vermişti. Bu adımlar, Mısır’ın çelik sektöründe hem üretim kapasitesini hem de ihracat potansiyelini güçlendirmeye yönelik stratejik hamlelerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.