Türkiye’nin önde gelen şirketleri Kalyon Holding, Cengiz Holding A.Ş. ve TAV Construction, Katar merkezli UCC Holding öncülüğünde kurulan uluslararası konsorsiyum ile birlikte Şam Uluslararası Havalimanı’nın rehabilitasyonu ve yeni tesislerin inşası için tarihi bir anlaşmaya imza attı.

4 milyar dolar değerindeki proje, 8 yıl içinde havalimanının yıllık yolcu kapasitesini 31 milyona çıkarmayı hedefliyor. Bu dev yatırım, sadece Suriye’nin yeniden inşa sürecine ivme kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin inşaat, mühendislik ve özellikle demir çelik sektörüne de önemli katkılar sağlayacak.

Türk Demir Çelik Sektörüne Büyük Fırsat

Havalimanı projeleri, yüksek tonajda çelik tüketiminin olduğu dev altyapı yatırımları arasında yer alıyor. Terminal binalarının çelik iskeletleri, kargo hangarları, pist altyapısına yönelik güçlendirmeler, çatı ve cephe sistemleri; yassı mamullerden inşaat demirine, profillerden galvanizli saclara kadar geniş bir ürün yelpazesine ihtiyaç duyuyor.

Türkiye, bu alanda bölgedeki en güçlü üretim merkezlerinden biri konumunda… İskenderun, Mersin, Karadeniz ve Marmara havzasındaki entegre tesisler; hem coğrafi yakınlık hem de lojistik avantajları sayesinde projeye hızlı ve uygun maliyetli tedarik sağlayabilecek.

Bu durum, Türk çelik üreticilerine:

• İhracat hacmini arttırma,

• Kapasite kullanım oranlarını yükseltme,

• Uzun vadeli sözleşmelerle istikrar kazanma,

• Yüksek katma değerli ürünlerde ihracat payını artırma imkânı sunuyor.

Türk Sanayisi İçin Çarpan Etkisi

Sadece demir çelik değil; makina & ekipman, elektrik-elektronik, lojistik, çimento ve cam sanayileri de projeden fayda sağlayacak. Bagaj sistemlerinden yolcu köprülerine, güvenlik altyapısından enerji çözümlerine kadar birçok alanda Türk üreticilerin güçlü bir şekilde devreye girmesi bekleniyor.

Bu yatırımlar, ülkemizin müteahhitlik ve mühendislik ihracatında da yeni bir vitrin işlevi görecek. Türkiye’nin son 20 yılda Orta Doğu ve Afrika’da kazandığı tecrübe, Şam Havalimanı projesiyle birlikte yeniden sahaya taşınıyor.

Bölgesel ve Stratejik Önemi

Şam Uluslararası Havalimanı’nın yeniden inşası, Suriye’yi küresel havacılık ağlarına yeniden bağlamayı hedefliyor. Türkiye açısından bakıldığında ise bu proje:

• Bölgesel ticaretin canlanması,

• Türk lojistik şirketleri için yeni güzergâhların açılması,

• Uzun vadeli işbirlikleriyle yeni projelere kapı aralanması anlamına geliyor.

Türk Çelik Sektörüne Stratejik Bir Fırsat Penceresi Açılacak

Şam Havalimanı’na yönelik bu dev anlaşma, yalnızca Suriye’nin hava ulaşım altyapısını modernize etmeyecek; aynı zamanda Türkiye’nin demir çelik sektörü ve sanayisi için stratejik bir fırsat penceresi açacak.

Türk şirketleri, yakın coğrafyada üstlendikleri bu projeyle hem mühendislik ve müteahhitlikteki gücünü bir kez daha gösterecek hem de demir çelikten makinaya, lojistikten elektroniğe kadar pek çok sektörde ihracatın önünü açacak. Türkiye, bu anlaşmayla yalnızca bir havalimanı inşaatına değil, bölgesel ekonominin yeniden şekillenmesine de imzasını atmış oluyor.