Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) yayımladığı “Türkiye’nin Karbonsuzlaştırma Yol Haritası” raporuna göre, Türkiye 265 milyar dolarlık yatırımla 2035 yılına kadar sera gazı emisyonlarını üçte birden fazla azaltabilir. Rapor, aynı zamanda bu yıl Birleşmiş Milletler’e sunulacak yeni ulusal katkı beyanının bilimsel altyapısını oluşturmayı amaçlıyor.
10 Yılda %35 Azalma Mümkün
Araştırmaya göre doğru politikalar uygulandığı takdirde, Türkiye’nin sera gazı emisyonları 2021 seviyelerine kıyasla on yıl içinde %35 oranında (yaklaşık 370 milyon ton) düşürülebilir. 2035 yılına kadar ise emisyonlarda %40’a (277 milyon ton) varan bir azalma öngörülüyor. Bu da ülkenin emisyon göstergelerini 2005-2010 seviyelerine geri çekebilir.
Rapor, enerji sektöründe atılması gereken en kritik adımın 2036 yılına kadar kömürün kademeli olarak kullanımdan kaldırılması olduğunu vurguluyor. Ayrıca 2035 yılına kadar her yıl yaklaşık 10 GW güneş ve rüzgâr enerjisi kapasitesinin devreye alınması ve 9 GW pil depolama yatırımı yapılması gerektiği belirtiliyor.
Çelik, alüminyum, çimento, gübre, kimya ve tekstil gibi sektörlerde de emisyonların düşmesi bekleniyor. Araştırmaya göre özellikle demir-çelik ve alüminyum sektörlerinde teknolojik süreçlerdeki dönüşüm emisyon azaltımının temelini oluşturacak. Ancak süreç kaynaklı yüksek karbon salımı nedeniyle çimento sektörü, en zorlu alan olarak öne çıkıyor.
Türkiye, 2053 yılına kadar “net sıfır emisyon” hedefine ulaşmak için geçtiğimiz Temmuz ayında karbon piyasası kurma planlarını onayladı. Parlamento tarafından kabul edilen ilk iklim yasasıyla birlikte, ulusal bir emisyon ticaret sistemi (ETS) oluşturulmasının önü açıldı.