Türkiye, çelik üretiminde ikinci sırada

Geçtiğimiz yıl İtalya’nın yaklaşık 2 katı, Fransa’nın ve İspanya’nın yaklaşık 3 katı kadar çelik üreten Türkiye’nin önünde tek bir ülke kaldı: Almanya.

Gelinen üretim seviyesiyle 2024 yılında Türkiye, Avrupa’nın çelik üretiminde lider konumunda olan Almanya’yı da geçip “Avrupa’nın lider çelik üreticisi” olma yolunda ilerliyor.

Ülkemiz 2024 yılının ilk 3 ayında toplam 9,5 milyon ton çelik üreterek, dünya genelinde 8., Avrupa’da da Almanya’dan (9,7 milyon ton) sonra 2. büyük üretici olmuştur. 2024 yılında da Çin yine dünyanın geri kalanından fazla üretim yaparak 256,6 milyon tonla birinciliğini sürdürdü.  Önümüzdeki yıllarda adından daha fazla söz ettirecek Hindistan ise 37,3 milyon ton üretim ile ikinci sırada yer aldı.

2013 yılından beri demir çelik endüstrisinde faaliyet gösteren, hem Türkiye’de hem de dünyanın bazı ülkelerine demir çelik ürünleri pazarlayan NEA Metal’in Yönetim Kurulu Başkanı Evren Akar, “Dünya ticaretinde en çok ihracat ve ithalata konu olan ürünler sıralamasında demir çelik ürünleri 10. sırada yer alıyor. Çelik üretiminde açık ara önde bulunan Çin, hem ihracat hem de ithalat bakımından dünya genelinde zirvede bulunuyor.” dedi.

Bugün Türkiye’de 26 elektrik ark ocaklı (EAO), 11 indüksiyon ocaklı ve 3 bazik oksijen fırınlı çelik fabrikası bulunmaktadır.  Tüm bu tesislerin üretimi göz önüne alındığında, 2023 yılında, 35,1 milyon ton çelik üretilmiş olup, bu üretimin 15,1 milyon tonu ihraç edilmiştir. Buna göre sektörün toplam ihracat getirisi 13,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye Çelik Endüstrisi, devletten teşvik almadan tüm küresel ve yerel çevre standartlarını karşılamayı taahhüt eden bir iş koludur. Türkiye'deki çelik üretiminin %72'si Elektrik Ark Fırınları (EAF) ile yapılmaktadır. EAF ile çelik üretimi, Bazik Oksijen Fırınlarıyla (BOF) üretime göre daha düşük CO2 emisyon yoğunluğuna sahiptir. Türkiye %72 EAF kullanım oranıyla Dünya'daki sayılı çevre dostu çelik üretici ülkelerden biridir. Bu oran Dünya'da ortalama %29 olarak gözlenmektedir.

Türkiye’nin 1 yıllık enerji harcaması: 70 milyar dolar

Açıklamasında güneş enerjisi sektörüne de değinen NEA Metal Başkanı Evren Akar, “Nisan 2024’te, Türkiye’nin kurulu güneş enerjisi gücü, Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre, bir önceki aya kıyasla 1,3 GW artış göstererek toplamda 13,9 GW’a ulaştı. Bu gelişme, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını daha etkin kullanma ve enerji bağımsızlığını güçlendirme yolunda çok önemli bir atılım anlamına gelmektedir” dedi.

Ülkemizin hedefleri göz önüne alındığında, “önümüzdeki 12 yıl boyunca her yıl 3,5 GW güneş ve 1,5 GW rüzgâr santralini devreye almak ve 2035 yılında gelinecek noktada yenilenebilir enerjinin üretim içindeki payını yüzde 55’e yükseltmek” hedefleri, stratejik açıdan güneş enerjisine ne ölçüde büyük bir önem verildiği açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Tüm paydaşların bu büyüme ve dönüşümden payını almak için yoğun yatırım ve çalışmalarını memnuniyetle izliyoruz.

2024 yılı Mart ayı sonu itibariyle ülkemizin enerji alanındaki kurulu gücü 107.959 MW’a ulaşmıştır. 2024 yılı Mart ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı: %29,6 hidrolik enerji, %23,2 doğal gaz, %20,2 kömür, %11,2 rüzgâr, %11,7 güneş, %1,6 jeotermal ve %2,5 diğer kaynaklar şeklindedir.

Ayrıca Türkiye’de elektrik enerjisi üretim santrali sayısı, 2024 yılı Mart ayı sonu itibarıyla 18.231’e (Lisanssız santraller dâhil) yükselmiştir. Mevcut santrallerin, 757 adedi hidroelektrik, 69 adedi kömür, 364 adedi rüzgâr, 63 adedi jeotermal, 363 adedi doğal gaz, 16.144 adedi güneş, 471 adedi ise diğer kaynaklı santrallerdir.

Güneş enerjisi sektörü yüzde 500 büyüyecek

Güneş enerjisinin Türkiye’nin elektrik kurulu gücündeki payı %9,41 seviyesine ulaştı. 2035 yılına kadar Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesinin yaklaşık %500 artması beklenmekte. Bu artış, Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarını sürdürülebilir bir şekilde karşılamasının yanı sıra, enerji bağımsızlığını artırma ve iklim değişikliği ile mücadele hedeflerine ulaşma konusunda kritik bir rol oynamaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, mart ayında Türkiye'nin toplam enerji ithalatı, geçen yılın aynı ayına kıyasla %6,3 azalarak 29 milyar 911 milyon 723 bin dolar oldu. Bu tutarın 5 milyar 499 milyon 214 bin dolarlık kısmını, enerji ithalatı olarak özetlenen "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" oluşturdu.

Mart 2023'te bu rakam 5 milyar 844 milyon 941 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti. Böylece enerji ithalatı tutarı yıllık bazda yüzde 5,9 azaldı. Bu dönemde ham petrol ithalatı ise yüzde 6,1 artarak 2 milyon 682 bin 232 tona çıktı.

Karbon ayak izi azaltımında ülkemizin ve sektörün yanındayız

Fabrikaların karbon ayak izini düşürmesinde en hızlı ve etkili yollardan biri güneş enerjisi yatırımı olarak görülüyor. Bundan dolayı, özellikle ihracat yapan firmaların, 1 Ocak 2026'dan önce elektrik ihtiyacını yenilenebilir enerjiden karşılamak için lisanssız güneş santralleri kurmaya başladıkları gözleniyor.

“NEA Metal olarak 2023 yılında yaklaşık 533 MW güneş enerjisi projesine çelik hammadde sağlayarak ülkemizin enerji açığının kapamasına katkıda bulunmanın sevincini yaşamaktayız. 2024 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 250 MW güneş enerjisi projesine çelik hammadde sağlayarak sektördeki pazar payımızı arttırmanın sevincini yaşamaktayız.” diye belirten Akar, güneş enerjisi yatırımlarında en kritik ihtiyacın kalite, hizmet ve malzeme temininde sürdürülebilirlik olduğunun altını çizdi. NEA Metal’in bu çerçevede yıllardır gösterdiği çabaların “Çelikten bir SÖZ” parolasıyla giderek güçlenerek devam edeceğini açıklayan Akar, SÖZ ifadesinin sürdürülebilir kalite, özel hizmet ve zamanında teslim ilkelerinin kısaltması olduğunu vurguladı.

Türkiye ölçeğinde gelecek yıllarda gerekli yatırımların gerçekleştirilerek enerji alanında dışa bağımlılığımızın büyük ölçüde azaltabileceği öngörülüyor. 2023 yılında yaklaşık 70 milyar dolar enerji harcaması gerçekleşti. Son dönemde gerçekleşen güneş paneli yatırımlarıyla GES projelerindeki yerlilik oranımız bir hayli yükseldiği gözleniyor.

Enerji ihraç eden bir Türkiye vizyonu

Türkiye, son beş yılda rüzgâr ve güneş enerjisi üretimine 11 GW ilave kapasite ilave ederken, Avrupa’daki iyi uygulama örnekleri bir yılda yaklaşık 15 GW kurulumun mümkün olduğunu gösteriyor. NEA METAL Yönetim Kurulu Başkanı, “Potansiyelimiz bunun da üzerindedir. Örneğin Türkiye’de çatıların 120 GW’lık teknik potansiyeli bulunmaktadır.” diye belirtiyor.

Bugün ülkemizde 1 MW’lık bir GES yatırımı ortalama 500.000 dolara mal edilmektedir. Bu değer 2 yıl önce yaklaşık 1 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşiyordu. Akar açıklamasını “Gerek özel sektörün gerekse de devletin doğru proje, finansman ve destekleri ile yatırımlarımıza çok hız verebiliriz. İnanın yılda 15 GW kurulum yapmak hayal değil ve bunu yapan ülkelerden biz daha iyisini yapabiliriz ve enerjide dışa bağımlılığımızı en düşük seviyeye çekip enerji alanında daha özgür bir ülke olabiliriz.” sözleriyle noktaladı.

Güneş enerjisi sektör paydaşları, gelişen enerji depolama teknolojisi ve panellerden üretilen enerji miktarının artmasıyla ilerleyen yıllarda “enerji ihraç eden bir Türkiye” vizyonunun giderek yakınsadığı görüşünde birleşiyor.