Alman otomotiv devi Volkswagen, şirket tarihindeki önemli bir dönüm noktasına hazırlanıyor. Volkswagen, önümüzdeki günlerde Almanya’nın Dresden kentindeki fabrikasında otomobil üretimini durduracak. Bu adım, şirketin 88 yıllık tarihinde Almanya’daki bir üretim tesisinin ilk kez kapatılması anlamına geliyor.
Kararın arkasında, Çin ve Avrupa pazarlarında zayıflayan talep, ABD’ye yapılan ihracatta uygulanan gümrük vergileri ve artan maliyet baskılarının yol açtığı ciddi nakit akışı sorunları bulunuyor. Özellikle küresel satışlardaki yavaşlama, grubun finansal dengesini zorlayan temel unsurlar arasında öne çıkıyor.
Dresden fabrikası son yıllarda oldukça düşük kapasiteyle faaliyet gösteriyordu. Yerel basında Kasım ayında yer alan haberlerde, tesisin geleceğinin son derece sınırlı olduğu vurgulanmıştı. 2002 yılında faaliyete geçen fabrika, yıllık 200 bin adedin altında üretim kapasitesiyle, Volkswagen’in Wolfsburg’daki ana tesisinin yıllık üretiminin yarısından daha az bir seviyede kaldı.
Üretimin durdurulması kararı, Volkswagen’in Almanya’da sendikalarla varılan ve 2030 yılına kadar 35 bin çalışanın işten çıkarılmasını öngören kapsamlı yeniden yapılanma programının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Şirket, bu programla birlikte maliyetleri düşürmeyi ve operasyonel verimliliği artırmayı hedefliyor.
Volkswagen, Avrupa’daki yüksek enerji ve işçilik maliyetleri, elektrikli araçlara geçişin beklenenden daha yavaş ilerlemesi ve özellikle elektrikli araç segmentinde Çinli üreticilerden gelen artan rekabet nedeniyle yoğun baskı altında bulunuyor. Şirketin Finans Direktörü Arno Antlitz daha önce yaptığı açıklamalarda, 2025 yılında net nakit akışının yalnızca sınırlı ölçüde pozitif olabileceğini, finansal baskının ise 2026 yılında da devam edeceğini ifade etmişti. Analistler, Volkswagen’in aynı anda hem elektrikli araç yatırımlarını sürdürmek hem de yeni nesil içten yanmalı motor teknolojilerine kaynak ayırmak zorunda kalmasının şirket üzerindeki yükü artırdığına dikkat çekiyor.
Dresden tesisi, kuruluş aşamasında Volkswagen’in mühendislik kabiliyetlerini sergilemek amacıyla planlanmış ve uzun yıllar markanın üst segment modeli Phaeton’un üretim merkezi olmuştu. Daha sonraki dönemde ise ID.3 modeliyle birlikte Volkswagen’in elektrikli dönüşümünün sembollerinden biri haline geldi. Şirketin planlarına göre, fabrikanın gelecekte otomotiv üretimi yerine yapay zekâ, robotik ve mikroçip teknolojilerine odaklanacak bir araştırma kampüsü olarak kullanılmak üzere Dresden Teknik Üniversitesi’ne kiralanması öngörülüyor.
Öte yandan, Avrupa otomotiv sektörü açısından politika cephesinde de önemli gelişmeler gündemde. Avrupa Komisyonu’nun, 2035’ten itibaren içten yanmalı motorlu yeni otomobillerin satışına getirilen fiili yasağı gözden geçirmeye hazırlandığı belirtiliyor. Bu adımın hayata geçmesi halinde, AB’nin son yıllarda izlediği yeşil dönüşüm politikalarında en önemli sapmalardan biri yaşanabilir.
EUROFER’in son raporuna göre ise AB otomotiv sektöründeki üretim görünümünde sınırlı bir iyileşme söz konusu. Birlik, 2025 yılı için otomotiv üretimine yönelik daralma beklentisini önceki %4,3 seviyesinden %3,8’e revize etti. Ancak bu kısmi iyileşmeye rağmen, sektör genelinde yapısal sorunlar, rekabet baskısı ve küresel riskler nedeniyle görünümün zayıf kalmaya devam ettiği vurgulanıyor.














































