2025 yılının sonuna yaklaşılırken, küresel inşaat demiri piyasalarında dikkat çekici bir hareketlilik yaşanıyor. ABD, Türkiye ve Avrupa Birliği’nin çeşitli bölgelerinde fiyatlar yerel zirvelere yükselirken, sınırlı arz, mevsimsel koşullar ve altyapı yatırımlarının etkisi fiyatların genel olarak yukarı yönlü bir seyir izlemesine neden oluyor. Buna karşılık Çin pazarında, inşaat sektöründeki mevsimsel durgunluk ve düşük üretim kârlılığı talebi baskılamaya devam ederken, üretimdeki kısıtlamalar fiyatların istikrarlı kalmasını sağlıyor.
Türkiye’de inşaat demiri fiyatları, 7 Kasım–5 Aralık 2025 döneminde yüzde 3,6 artarak 570 dolar/ton FOB seviyesine ulaştı. Bu yükseliş, Ekim ve Eylül aylarında kaydedilen artışlarla birleşerek piyasadaki toparlanma eğilimini güçlendirdi. Fiyatlardaki bu hareketin temel nedenleri arasında hurda maliyetlerinde yaşanan artış, arz hacmindeki düşüş ve bazı ürün çaplarında görülen yerel kıtlık yer aldı. Üreticiler dış talepte zayıf seyire rağmen fiyatlarını birden fazla kez revize etti; ancak AB’de CBAM belirsizliği, Kuzey Afrika ve Çin kaynaklı rekabet ve alıcıların temkinli davranması ihracatın sınırlı kalmasına neden oldu. İç piyasada bir süre güçlü seyreden alımlar, dönem sonuna doğru zayıfladı ve ilk indirimler görülmeye başladı. Buna rağmen, yüksek hurda maliyetleri ve düşük kapasite kullanımı fiyatlarda sert bir geri çekilme ihtimalini sınırlıyor.
Avrupa Birliği’nde ise fiyatların bölgesel olarak farklı yönlerde hareket ettiği görülüyor. Kuzey Avrupa piyasalarında Ekim ayından bu yana sabit kalan 605 €/ton fabrika çıkış fiyatı korunurken, İtalya’da Kasım ayında fiyatlar yüzde 3,8 artışla 540 €/ton seviyesine ulaştı. Eylül’de yaşanan sert düşüşün ardından gelen artışlar, piyasayı yeniden önceki seviyelerine yaklaştırdı. Bölge genelinde arz kısıtları, üretim kesintileri, bazı çaplarda yaşanan kıtlık ve hurda–enerji maliyetlerinin yüksek seyri fiyatları destekleyen başlıca unsurlar oldu. Avrupa Kurtarma Fonu kapsamında yürütülen altyapı projeleri talebi canlı tutsa da, hava koşulları ve daha rekabetçi fiyatlı İspanyol ve Türk ürünleri genel alım iştahını sınırlıyor. Yıl sonuna gelinirken, İtalya’da fiyatların ılımlı biçimde yükselmeye devam etmesi, Kuzey Avrupa’da ise istikrarlı seviyelerin korunması bekleniyor.
ABD’de fiyatlar Kasım ayında yüzde 2,2’lik artışla 1.003 dolar/ton fabrika çıkış seviyesinin üzerine çıkarak son iki yılın en yüksek değerine ulaştı. Kısıtlı arz, düşük ithalat hacimleri ve yüksek hurda maliyetleri fiyatlardaki yükselişin temel belirleyicileri oldu. Büyük üreticilerin sipariş fiyatlarını birkaç kez artırdığı dönemde, stok seviyelerinin düşük olması nedeniyle alıcılardan anlamlı bir direnç görülmedi. 2026 siparişlerini şekillendiren altyapı programlarının etkisi de piyasayı desteklemeye devam ederken, teslimat sürelerinin Ocak–Şubat 2026’ya sarktığı bildirildi. Türkiye, Güney Kore ve Avrupa’dan yapılan ithalatın minimum seviyede kalması ise iç arzın sıkılaşmasına yol açtı. Hurda piyasasında Aralık ayında olası bir yeni artış, fiyatların yeniden yukarı yönlü hareket etmesine neden olabilir.
Çin’de Kasım ayında fiyatlar yüzde 3,5 artarak 445,44 dolar/ton FOT seviyesine yükseldi ve Ağustos başından bu yana görülen en yüksek değere ulaştı. Buna rağmen talep, inşaat sektöründeki mevsimsel durgunluk, zayıf gayrimenkul faaliyetleri ve düşük üretim kârlılığı nedeniyle baskı altında kalmayı sürdürüyor. Kuzeyde kış kapanışlarının erken başlaması ve yüksek fırın ile elektrik ark fırınlarında yapılan bakım çalışmaları üretimi sınırlarken, bu durum güney ve doğu bölgelerinde kıtlık yaratarak fiyatları destekledi. Stoklar bazı bölgelerde azalırken, kuzeydoğuda hafif bir birikim yaşandı. Yıl sonuna doğru talebin zayıf seyrini sürdürmesi, fiyatların ise sıkı arz koşulları nedeniyle dar bir bant içinde hareket etmesi bekleniyor.

















































